Van Gölü'nün kaderi değişiyor

Van Büyükşehir Belediyesi, Türkiye'nin önemli turizm destinasyonları arasında yer alan Van Gölü'nün maruz kaldığı kirlilikten kurtarılması için çalışma başlattı.

Eşsiz güzelliği, masmavi görüntüsü, sodalı suyu ve sahilleriyle kenti ziyaret eden turistlerin hayran kaldığı Van Gölü'nün, daha da kirlenmesinin önüne geçmek isteyen belediye, katı ve sıvı atıkların göle akışını engelleyecek projeleri hayata geçirmeyi amaçlıyor.

Endemik bir tür olan İnci kefali ve çevresindeki sazlıklarda barınan yüzlerce kuş türüne ev sahipliği yapan gölün korunması amacıyla 2 yıl önce hazırlanan ancak meclisin alt komisyonlarında kalan kanun tasarısının yeniden TBMM gündemine taşınmasını sağlamaya çalışan Büyükşehir Belediyesi, İller Bankasının desteğiyle arıtma tesisinin tam kapasiteyle çalışmasını sağlamayı hedefliyor.

Belediye, dip çamuru ve göl yüzeyindeki katı atıkların temizlenmesi konusunda da 5 milyon liralık ihale gerçekleştirerek, eşsiz güzelliğin korunması konusunda önemli adımlar attı.

Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Mustafa Yalçın, bu yıl Van Gölü çevresindeki rekreasyon alanlarının vatandaşa kazandırılmasının yanı sıra kirlilikten kurtarılması konusunda da önemli gelişmelere imza atılacağını söyledi.

Yaklaşık 5 yıl önce "Van Gölü Koruma Kanunu"nun tasarı haline getirilerek meclise sunulduğunu ancak sürecin kesintiye uğradığını anımsatan Yalçın, Ankara'da yaptığı bakanlık ziyaretleri sırasında bu konuyu takip ettiklerini ve kanunun yeniden TBMM gündeme getirilmesi konusunda söz aldıklarını vurguladı.

Yalçın, "Milletvekillerimiz kanunu hazırlayarak meclise sunmuşlar ama takibi yapılmayınca alt komisyonlarda görüşülürken askıda kalmış. Biz bunun kanunlaşması için elimizden geleni yapacağız. Böylece gölün korunması konusunda herkesin sorumluluğu ortaya konulacak. " diye konuştu.

Van Gölü'nün korunması açısından arıtma tesisine ihtiyaç olduğunu dile getiren Yalçın, bu konuda daha önce Avrupa Birliği ile yapılan bir anlaşmanın bulunduğunu söyledi.

Tesisin, Avrupa Birliği'nin bir kısmına sağlayacağı hibeyle yapılmasının planlandığını anlatan Yalçın, şu bilgileri verdi:

"AB ile kredi sözleşmesiyle planlanan bir çalışma yapılmış. Birkaç yıl sürmüş ancak takvimi Van Gölü'nü çok bekletecek durumda. Yapılan projenin AB tarafından verilen takvimi şu şekilde. 2019'da temel atılacak, yapımı 5 yıl sürecek ve sonra 2 yıl deneme süresi olacak. Tesisin tamamlanması için 9 yıl gibi bir süre var. Van Gölü'nün bunu bekleyecek kadar zamanı yok. Bu bakımdan Çevre Bakanlığı ile görüşmemizde bu konuyu gündeme getirdik ve yeni bir karar aldık. İller Bankası Bölge Müdürlüğü projeyi güncelleyecek ve İller Bankasının desteğiyle 2 yılda bu projeyi bitirmiş olacağız. Böylece kısa zamanda gölün korunmasını sağlamış olacağız. Bunu Van'a müjde olarak dile getiriyoruz."

Dip çamuru ve yüzey temizliğine 5 milyon lira

Yalçın, göldeki çamurun temizlenmesi için 3 milyon, yüzeyindeki katı atıkların temizlenmesi için de 2 milyon liralık ihale yaptıklarını bildirdi.

Yalçın, "Yürüttüğümüz tüm çalışmaları birlikte değerlendirdiğimiz zaman, bunlar Van Gölü'nü kurtarmak için önemli hamleler. Bu yıl atılacak adımlarla gölün kaderi değişecek. Bu çalışma inşaat sezonu içinde çok belirgin bir yere gelmiş olacak." dedi.

Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) Başkanı Necdet Takva da sürdürülebilir bir ekonomi için sürdürülebilir bir çevre politikasına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı.

"Van Gölü Türkiye'nin en önemli ve en güzel doğal değerlerinden biri. Biz de kıyısında yaşayanlar olarak gölün korunması konusunda gereken duyarlılığı ortaya koymaya çalışıyoruz." diyen Takva, şu ifadeleri kullandı:

"Atık su arıtma tesisinin kurulması konusunda gerekli adımların atılması gölün korunması açısından önemli. Kangren haline gelen bir meseledir. Çevresinde yaşayan 1,5 milyon insanın ne yazık ki her gün kirlettiği, yerel yönetimlerin ve belediyelerin bir şekilde bu konuda adım atmadığı, kirlenmesine göz yumduğu bir değer haline dönüştü Van Gölü. Bu nedenle Büyükşehir Belediyesinin başlatacağı çalışma çok önemli. Aslında Van Gölü'nü kirletenlerin cezalandırılması gerekiyor. Herkes bu konuda üst düzey bir duyarlılık içinde hareket etmeli."