Marmara Bölgesi'nde 2022 yılında yağışlar normaline göre azalma gösterdi. 2022 yılının 12 ayının sadece 3 ayında yağışlar normalin üzerinde gerçekleşti.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, Marmara Bölgesi'nde şubat ayında yağışlar normaline göre yüzde 60, haziranda yüzde 18, ağustosta yüzde 100 artarken, ocakta yüzde 25, martta yüzde 44, nisanda yüzde 4, mayısta yüzde 61, temmuzda yüzde 25, eylülde yüzde 40, ekimde yüzde 71, kasımda yüzde 45, aralıkta yüzde 44 azaldı.
2023 yılında ise Marmara Bölgesi yağışsız dönem geçiriyor. Bu durum kente su sağlayan barajların doluluk oranlarına yansıdı.
Su seviyesi yüzde 4,39'a düşen baraj var
İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, 19 Ocak tarihi baz alındığında kente su sağlayan barajlardaki doluluk oranı ortalama yüzde 30,55 olarak ölçüldü.
Su miktarı Istrancalar'da yüzde 27,06, Terkos'ta yüzde 36,66, Sazlıdere'de yüzde 36,23, Alibey'de yüzde 16,72, Büyükçekmece'de yüzde 33,47, Ömerli'de yüzde 34,19, Darlık'ta yüzde 27,91, Elmalı'da yüzde 27,5, Pabuçdere'de yüzde 4,39 ve Kazandere'de yüzde 4,7 olarak kaydedildi.
Barajlardaki doluluk oranı 19 Ocak baz alındığında 2013'de yüzde 70,12, 2014'de yüzde 33,39, 2015'te yüzde 84,5, 2016'da yüzde 71,68, 2017'de yüzde 79,73, 2018'de yüzde 68,57, 2019'da yüzde 90,98, 2020'de yüzde 53,15, 2021'de yüzde 30,52, 2022'de yüzde 52,53, bu yıl ise yüzde 30,55 seviyeleri görüldü.
Sitelere "yağmur hasadı" önerisi
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros yaptığı açıklamada, kasım, aralık ve ocak aylarında Marmara Bölgesi'nde yağışların azaldığını belirtti.
Bu durumun barajlarda su seviyesinin kritik seviyeye kadar düşmesine neden olduğunu anlatan Toros, "Azalan yağışlar, barajlardaki su miktarının 265 milyon metreküpe kadar düşmesine neden oldu. Yüksek basınç etkisi, yağışları ülkemiz genelinde ve Marmara Bölgesi'nde azalttı." dedi.
Toros, tüm İstanbulluların su kullanımı konusunda daha hassas davranmalarının çok önemli olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:
"Yağışlı dönemi kaçırdığımız için önümüzdeki günlerde tehlike bizleri bekliyor olabilir. Onun için tüm İstanbulların kendi çapında su tasarrufu yapması önemlidir. Uzun vadede her sitenin her apartmanın kendi çapında yağmur hasadı yaparak suyu yerinde biriktirmesi ve temel su ihtiyaçlarını buradan karşılaması suyun sürdürebilirliği ve güvenliği acısından önemlidir. Barajların su seviyesinin yükselmesi için öncelikle yağışlarla toprağın suya doyması gerekiyor. Daha sonra bol yağışlar ile yüzey ve yeraltı akışlarıyla barajlara kadar suyun ulaşmasıyla barajların su miktarı artacaktır."
"Uzun süredir bir lodos etkisindeyiz"
İstanbul Aydın Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi, Meteoroloji Mühendisi Güven Özdemir ise Marmara Bölgesinin geçen yıl yağışsız bir dönem geçirdiğini söyledi.
Yağışların azalmasıyla 5 aylık bir su açığının oluştuğunu belirten Özdemir, "Barajlardaki su seviyesi yüzde 30 civarında. 19 Ocak tarihi baz alındığında son 10 yılın en düşük seviyelerine ulaşıyor gibiyiz." diye konuştu.
Özdemir, global olarak sıcaklık artışlarıyla kuraklığın yaşandığını anlatarak, şöyle devam etti:
"Yağışların yağmaması sebebi, yüksek basınç sistemlerinin ülkemiz üzerinde eylül ayından beri çok uzun süre kalması. Arada gelen alçak basınç sistemleri İtalya ve Yunanistan üzerinde etkili olduktan sonra maalesef ya balkanlar üzerinde yada Akdeniz'in güneyine doğru inerek etkisini bize gösteremedi. Uzun süredir bir lodos etkisindeyiz. Bütün bu durumlar yağışların Marmara Bölgesi özelinde normaline göre aralıkta yüzde 44 azalmasına neden oldu. Bazı barajlarda su seviyesi yüzde 4-5'e kadar düştü. Önümüzdeki dönemde yağış almamız lazım."
"Su için kriz yönetimi oluşturmamız lazım"
Ocak ayında da beklenen yağışlarını gelmediğini hatırlatan Özdemir, bu durumun tarıma etkisinin olumsuz olabileceğini dile getirdi.
Özdemir, yağışların azalması sebebiyle önlem alınmasının önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Muhakkak önlem almamız, iyi tedbirler almamız lazım, su için kriz yönetimi oluşturmamız lazım. Biraz geç kalınıyor gibi geliyor bana. Bunu her bölge için ayrı ayrı yapmak lazım ve tedbirleri genişletmek lazım. Barajlarda kurumalar, su azalmasının yanı sıra Sapanca Gölü'nde büyük çekilme var. Çünkü beslenemiyor. Buradan alınan sanayi suları var ise kesinlikle artık kullanılmaması gerekiyor. Çünkü Sapanca Gölü'nden Yuvacık Barajı'na aktarma yapılıyor. İçme suyu havzalarımızı çok iyi kullanmamız ve sudan iyi yararlanmamız gerekiyor."