Parçalı Bulutlu 0.4ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Türkiye
08.10.2018 15:03

Yargıtaydan emsal "velayet" kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, idrak gücüne sahip 8 yaş ve üstü çocukların kendisini ifade edebileceği, velayet davasında çocuğa fikrinin sorulması gerektiğine hükmetti.

Yargıtaydan emsal "velayet" kararı

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, verdiği emsal kararla velayet davalarını yeni bir boyuta taşıdı. Kurul, idrak gücüne sahibi 8 ve üstü çocukların kendisini ifade edebileceği, velayet davasında çocuğa fikri sorulması gerektiğine hükmetti. Kararla birlikte, mahkemeler velayet davalarında karar vermeden önce çocuğa, "Anneni mi, babanı mı istiyorsun" sorusunu yöneltecek.

İstanbul’da, şiddetli geçimsizlik yaşayan çift boşanmak için mahkemeye başvurdu. Tarafları boşayan Aile Mahkemesi, çiftin 8 yaşındaki çocuğu Efe’nin velayetini babasına verdi. 6. Aile Mahkemesine velayet davası açan anne, boşanma davası sırasında davalı babanın, annenin çocuğu dövdüğü yönünde gerçeğe ve hayatın olağan akışına aykırı iftiraları nedeniyle çocuğun velayetinin babaya verildiğini öne sürdü.

"Baba sorumsuz"

Davacı anne, babasından çekinen ve korkan çocuğun "Annem beni dövdü" şeklinde beyanda bulunduğunu, bu hususun aksinin okulda tutulan "tutanaktır" adlı belge ile ispatlandığını dile getirdi.

Babanın çocukla ilgilenmediğini, çocuğun okul dışındaki zamanını internet kafede geçirdiğini anlatan anne, çocuğun tüm sorunları ile ilgilendiğini, çocuğun da kendisinin yanında kalmak istediğini ileri sürerek, babada olan velayetin kaldırılarak çocuğun velayetinin kendisine verilmesini talep etti.

Mahkemede savunma yapan davalı baba ise, davacının çocuğu olumsuz etkileyecek bir yaşam tarzı olduğunu, başka erkeklerle görüştüğünü, çocuğa şiddet uyguladığını iddia etti. Davacının sabit bir ikametgahının olmadığını, çocuğun sigara içirerek bu şekilde fotoğrafını çektiğini, çocuğa oje, far gibi şeyler sürdüğünü, boşanma davasında alınan raporlarda da velayetin babaya verilmesi yönünde görüş bildirildiğini anlattı. Ayrıca, çocuğun eğitimiyle yeterli derecede ilgilendiğini belirterek, davanın reddini savundu.

Mahkeme, davalının velayet görevini yerine getirmediği veya kötüye kullandığı hususlarının kanıtlanamadığı gibi velayetin değiştirilmesini haklı kılacak nedenler de bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verdi.

"Çocuktan görüş alınsın"

Karar temyiz edildi. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Kararda, "Velayet düzenlemesinde asıl olan çocukların yararıdır ve bu düzenlemede ana ve babanın yararı ile çocuğun yararı çatıştığı takdirde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gerekir. Çocuğun üstün yararı gerektirdiği takdirde, görüşlerinin aksine karar verilmesi de mümkündür. Bu nedenle, müşterek çocuğun velayeti konusunda mahkemece görüşünün alınması, bu görüşün değerlendirilmesi ve gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu konuda eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir" denildi.

"Çocuğun görüşüne göre karar verilmeli"

Yeniden yapılan yargılamada 6. Aile Mahkemesi ilk kararında direndi. Bu kez devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Efe’nin, davanın tüm aşamalarında idrak çağında olduğunu hatırlatan Genel Kurul, emsal bir karara imza attı.

Mahkemenin velayet davalarında çocukla istişare etmesi gerektiğinin vurgulandığı kararda şu ifadelere yer verildi:

"İdrak çağında olan müşterek çocuğun uzmanlar tarafından alınan beyanında hem annesi hem de babası ile olmak istediğini ifade ettiği, herhangi bir tercihte bulunmadığı belirtilmiştir. Küçüğün kendi arzu ve isteklerini belirleyebilecek, bunları ifade edebilecek olgunlukta olduğu, bu nedenle çocuğun beyanlarının dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir. Kaldı ki, dava tarihinden itibaren küçüğün yaşadığı veya yaşamak istediği ortamı değerlendirmesine imkan verecek, dolayısıyla velayeti konusunda görüşünün alınmasını gerektirecek ölçüde uzun süre geçtiği de görülmektedir. Açıklanan nedenlerle mahkemece yapılacak iş; yeterli idrak gücüne sahip olduğu kabul edilen çocuğa, kendisini doğrudan ilgilendiren velayet konusunda danışılarak, görüşünü gerekçeleriyle birlikte ifade etme olanağının sağlanması; ifade edeceği bu görüşün, çocuğun kendi çıkarına ters düşmediği takdirde, buna önem verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi olmalıdır. O halde, aynı hususlara işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır."

Kaynak: İHA

Sıradaki Haber
8 dağcı, 8 şehit için Mereto Dağı'na tırmandı
Yükleniyor lütfen bekleyiniz