Evleri, toprakları ve çocukları zorla ellerinden alınmak istenen, esir hayatı yaşayan ilçe halkının büyük bir bölümü, çareyi, sınır hattındaki Şanlıurfa'nın Akçakale ilçesine sığınmakta buldu.
İlçe halkından Hasan Hamed, Tel Abyad'da evleri, iş yerleri ve arazilerinin bulunduğu bir hayat sürdüklerini ancak YPG/PKK'nın bölgeye gelir gelmez, baskı ve zulümleriyle çirkin yüzünü gösterdiğini söyledi.
“Ya onlarla birlikte olacaktık, ya da 10 bin dolar verecektik”
Teröristlerin, sivilleri, onlarla beraber hareket etmeleri için zorladığını, olmayanlara ise baskı ve şiddet uyguladığını aktaran Hamed, şöyle konuştu:
"Ya onlarla birlikte olacaktık ya da bizden istedikleri 10 bin doları verecektik. Paramız zaten yoktu. Bize bu kadar iyilik yapan Türkiye'ye karşı da savaşmak bizlere yakışmazdı. Mecburen gözümüz yaşlı, vatanımızı bırakıp kaçmaya karar verdik. Bir gece annem, kız kardeşim, eşim ve çocuklarımla yola çıktık. YPG/PKK'ya yakalanmamak için yaklaşık 25 kilometre yürümek zorunda kaldık. Gece yağmurluydu ve çok zorlu bir yolculuk yaptık. Günlerce yağmur, çamur ve soğukta yürümekte zorlanan annemle çocuklarımı zaman zaman sırtımda taşıyarak Türkiye'ye getirdik. Üstümüz başımız çamurlu, aç ve susuz şekilde Akçakale'ye geldik. Yolda yağmurdan dolayı hastalanan annem, kardeşim ve çocuğum yaklaşık 10 gün boyunca hastanede tedavi gördüler."
"Türkiye lehine konuşma şansları yok"
YPG/PKK'nın, çocuk genç demeden her evden bir kişiyi zorla almak istediğini, vermeyenleri ise cezalandırdığını dile getiren Hamed, "Amcamın oğlu Afrin'de ÖSO ile YPG/PKK'ya karşı savaşırken şehit düştü. Bunu duyan teröristler Tel Abyad'da bulunan amcamı, eşini ve kızlarını alarak 'Sizin oğlunuz nasıl bize karşı savaşır' diyerek cezaevine koydu. Yaklaşık 15 gündür amcam ve ailesinden haber alamıyoruz, öldüler mi, yaşıyorlar mı, kimse bilmiyor" dedi.
Terör örgütünün bölgede zaman zaman düzenlediği toplantı ve programlara insanları zorla getirip, Türkiye aleyhine slogan attırıp konuşmalarını istediğini anlatan Hamed, orada yaşayan insanların, örgütün aleyhinde veya Türkiye lehine konuşma şansları olmadığını, buna uymayanların cezalandırıldığını dile getirdi.
Afrin'de mücadele eden Türk askerine ve ÖSO'ya başarı temennisinde bulunan Hamed, "İnşallah orayı temizledikten sonra Tel Abyad bölgesini de terörden temizlerler. Eğer bugün Türk askeri Tel Abyad'a girse, buradaki Suriyeliler ve oradaki mazlum Suriye halkı olarak en önde gitmeye ve Türk askerinin yanında olmaya hazırız" dedi.
Hefyen: "Türkiye'nin desteğiyle inşallah evlerimize döneceğiz"
Sığınmacılardan İsmail Hefyen de Tel Abyad bölgesinin, Arap halkından oluştuğunu ancak terör örgütünün gelişiyle ilçenin demografik yapısının değiştiğini vurguladı.
Göçe zorlanan ailelerden bazılarının, imkanları olmadığı için çadırda yaşamak zorunda bırakıldıklarını anlatan Hefyen, şöyle konuştu:
"Bu insanların günahı, terör örgütü YPG/PKK'ya aittir. Allah'ın izni ve Türkiye'nin de desteğiyle inşallah evlerimize ve topraklarımıza döneceğiz. Oradaki akrabalarımızın çocuklarını zorla alarak Afrin'e götürüp, Türk askeri ve ÖSO'ya karşı ön saflarda savaştırıyorlar. Bu çocuklardan vefat edenleri ise ayrı bir mezarlığa defnederek ayrıcalıklı bir kişi olarak gösterip, ailesine de para desteğinde bulunuyorlar. Çocuğunu vermek istemeyenler ya belli bir miktarda para verecek ya da ilçeyi terkedecek. Bunları yapmayanlar ise cezaevlerine atılıyor."
"Teröristlere karşı savaşırken yaralandık"
ÖSO saflarında bir süre komutan olarak görev yaptığını ancak YPG/PKK'nın bölgeyi işgal etmesi üzerine zor durumda kaldıklarını anlatan Hefyen, şunları kaydetti:
"Beraberimdeki bazı arkadaşlarla YPG/PKK'ya karşı çıkıp silahlı çatışmaya girdik. Çatışmada oğlum yaralanınca Türkiye'ye getirip bıraktıktan sonra tekrar arkadaşlarıma yardım etmek için döndüm. Bu sefer de ben yaralandım. Bir süre yaralı olarak bekledikten sonra arkadaşlarım beni Türkiye'de hastaneye getirdi. Uzun süren tedavimin ardından tekrar ayağa kalktım çok şükür. Allah Türk halkından razı olsun."
Kaynak: AA