Türk savunma sanayisinin kara aracı üreticilerinden Katmerciler, kompozit seramik bazlı "Nefer" zırh sistemini geliştirdi. Öncelikli olarak 4x4 off-road araçlar için geliştirilen ve farklı savunma araçlarına da uygulanması planlanan sistem, diğer zırhların yaptığı balistik korumayı çok daha hafif bir malzemeyle aracı ağırlaştırmadan sağlıyor.
Toplumsal olaylara müdahale araçlarının (TOMA) ardından taktik tekerlekli zırhlı araçlarla sektörde adından söz ettiren Katmerciler, zırh çeliğine göre daha hafif bir malzemeyle aynı korumayı sağlayan kompozit seramik bazlı sistem geliştirdi.
Zırhlama konusunda ileri teknolojinin kullanım örneğini oluşturan Nefer sistemi, öncelikle 4x4 zırhlı komuta ve devriye aracında uyguladı. Sistem, 4x4 off-road özelliklerine sahip araçlar üzerine, hem kırsal hem de şehir içi kullanım için optimize edilebiliyor.
Nefer zırh sistemi, Türkiye’de kategorisinin ilk örneği olarak dikkati çekiyor. Sistem, Toyota Land Cruiser, Volkswagen Amarok, Ford F550, Rubicon Jeep gibi 4x4 off-road araçlarının yanı sıra paletli ve tekerlekli diğer araçlara da uygulanabilir nitelikte bulunuyor. Katmerciler, muharebe aracı Hızır ve zırhlı personel taşıma amaçlı Khan ile birlikte zırhlı ambulanslarda da bu teknolojiyi kullanmaya çalışıyor.
Üstün mobilite ve tepki hızıyla kendi sınıfında öne çıkan bu araçlar, her türlü zemin ve iklim koşulunda hizmet sunuyor. Nefer zırhlama sisteminde, araca özel, son teknoloji kompozit ve seramik bazlı malzeme sistemi geliştirildiği için performansta neredeyse hiçbir kayıp olmadan araç tam yüksek koruma sınıfına sahip hale geliyor. Sisteminin aracı ağırlaştırmaması sayesinde, muadillerine göre manevra kabiliyeti daha yüksek ve aynı zamanda konforlu bir zırhlı araç ortaya çıkıyor.
Dışarıdan bakıldığında zırhlı olduğu anlaşılamayan bu araçlar, yüksek güvenlik ve koruma gerektiren devlet, hükümet ve emniyet yetkililerinin kullanımı için önemli bir seçenek oluşturuyor.
Araçlar yeni nesil çözümlerle donatılıyor
Katmerciler İcra Kurulu Başkan Vekili Furkan Katmerci, yaptığı açıklamada, Türkiye'nin, dünyada çatışmalar ve anlaşmazlıklarla dolu en sıcak bölgelerden birine komşu olduğuna dikkati çekti. Bu tarz bölgelerde kara araç platformlarının eşsiz bir rol üstlendiğini vurgulayan Katmerci, mevcut araçların sahadaki performansları ve oluşan tecrübe nedeniyle yeni nesil araçlardan beklentilerin teknik ihtiyaçları en üst seviyeye taşıdığını söyledi.
Konvansiyonel çözümlerle alt sistem ve malzemelerin bu ihtiyaçları karşılamakta zorlanır duruma geldiğini ifade eden Katmerci, şöyle devam etti:
"Bu gerçeklik, bizim gibi geliştirme odaklı firmaları, inovatif yeni konseptlere yönlendiriyor. Katmerciler olarak bu ihtiyacı erken fark ederek, teknolojik bir yol haritası ortaya koyup ileri malzeme ve akıllı teknolojiler konusunda ciddi yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Balistik kompozitler konusunda yaptığımız yatırımlar, geliştirdiğimiz yeni nesil ultra hafif seramik zırh bunlara örnek verilebilir. Yeni nesil zırhlı araçların çelik ve kompozit malzemelerin uyumlu bir birleşimi üzerine kurulu ana yapıdan oluşacağını öngörüyoruz. Bu maksatla çelik malzemelerin birleşimi için yeni ve benzersiz teknikler geliştirdik. Bu yapıya patlama sönümleyici ve balistik özellik artırıcı kompozit ve seramik malzemeler ekledik. Diğer taraftan araçların kontrol sistemleri üzerine sürekli geliştirmelerle insan makine arayüzünü tam uyumlu hale getirmeye çalışıyoruz. Araçların, çevresinde olup biten her şeyi erken algılaması çok kritik. Bu maksatla çözümlerimizde hem çeşitli sensörler entegre ederek bunu zenginleştirmeye çalıştık hem de farklı bir Ar-Ge programıyla yeni nesil ve muadillerine göre çok daha hafif cam malzemeleri geliştirdik."
Ankara üretim üssü olacak
Furkan Katmerci, konvansiyonel araç tasarımı düşüncesinde, bir faydalı parametre arttığında, başka bir parametreden fedakarlık yapılması gerektiğine işaret ederek, "Katmerciler olarak yeni malzemeler, teknolojiler ve konseptlerle birbirine zıt bu tarz olguları aşabileceğimizi görüyoruz. Bu sebeple yeni nesil araçlarımızın da yüksek koruma seviyesinde, yüksek mobilitede, düşük algılanabilir ize sahip, yüksek çevresel algıda olacağını şimdiden belirtebiliriz." dedi.
İlk etabı tamamlanan, ikinci etap inşa çalışmaları devam eden, bir yıl içinde üçüncü ve son aşaması da tamamlanacak Ankara Başkent Organize Sanayi Bölgesi (OSB) fabrikalarında sadece zırhlı araç üretmekle yetinmeyeceklerinin altını çizen Katmerci, "Kompozit zırh seramik üretimi de hedefliyoruz." ifadesini kullandı.
"Tanklara, deniz ve hava araçlarına da uygulanabilir"
Nefer zırh sisteminin sadece 4x4 off-road araçlara değil, mevcut zırhlı personel taşıyıcılar Hızır ve Khan ile zırhlı ambulansa da uygulanabildiğini anlatan Katmerci, şunları kaydetti:
"Segmentinin en güçlü muharebe aracı Hızır’ın Nefer zırhlı üretimi için çalışmalarımız devam ediyor. Bu seramiğin kullanım alanı hakikaten çok geniş. Sistem, aynı zamanda tanklara, deniz ve hava araçlarına da uygulanabilir. Bunu yüksek güvenlik gerektiren binaların dış cephe kaplamasında bile kullanabiliyorsunuz. Zırhtan miğferde, çelik yelekte, tank modernizasyonunda, ek zırhlamalarda da yararlanılabilir. Zırh seviyesi yeterli olmayan araçları kompozit seramikle kaplayıp zırh seviyesini artırabiliyorsunuz."