Milli Mücadelenin Kahraman Kadınlarını Anma Anılarını Araştırma ve Yaşatma Derneği Başkanı ve araştırmacı-yazar İlknur Bektaş, 24 Eylül 1993 yılında hayata gözlerini yuman Kurtuluş Savaşı'nın kadın kahramanlarından Onbaşı Nezahet'in hayatına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Bektaş, Nezahet'in kadın kahramanlar arasında farklı bir yeri bulunduğunu, cephede 12 yaşında düşmanla savaşan kahraman bir asker olduğunu söyledi.
Bektaş, "Nezahet Baysel, Milli Mücadele'mizde yararlılık gösteren çocuk milislerindendi. Çanakkale Cephesi'nde, 70. Alay Komutanı Albay Hafız Halit Bey'in kızıdır. Halit Bey, eşi vefat edince kızı Nezahet'i yanına alır. Çanakkale'de savaş ortamında büyüyen Nezahet, alayın İzmit'e nakledilmesi üzerine talimlere katılır, at binmeyi ve silah kullanmayı öğrenir. Halit Bey komutasındaki 70. Alayla birlikte Anadolu'da Milli Mücadele'ye katılmaya karar vererek alayı Kuva-yi Milliye bölgesine götürerek Mustafa Kemal Paşa'nın emrine girerler." diye konuştu.
"Onbaşı Nezahet, 70. Alayın simgesi olur"
Onbaşı Nezahet'in Sakarya, Gediz, Geyve, Birinci İnönü Savaşı ve İkinci İnönü Savaşı'nda kahramanlıklar gösterdiğini aktaran Bektaş, şunları söyledi:
"Onbaşı Nezahet, ilk kurşununu, İngilizler tarafından milli güçlere karşı kurulan Kuva-yi İnzibatiye'ye karşı Adapazarı'nda sıktı. Kahramanlıklarıyla Nezahet Baysel, cephe önündedir ve düşmanla çarpışır. Orada gösterdiği kahramanlıkla 70. Alay'ın simgesi olur. Gediz harekatı sırasında yaklaşık 600 kişilik alaydan bazı askerlerin kaçmaya çalışması üzerine, onlara, 'Ben babamın yanında ölmeye gidiyorum. Sizler nereye gidiyorsunuz?' der. Bu tavır Mehmetçik'i çok etkiler ve geri dönerler."
Baysel'in cephede küçük bir kız asker olarak kahramanlıklarıyla birçok kişinin dikkatini çektiğini dile getiren Bektaş, o kişiler arasında Mustafa Kemal Atatürk, Çerkez Ethem ve İsmet İnönü'nün de olduğu bilgisini verdi.
Bektaş, "Birinci İnönü Savaşındayken Mustafa Kemal Atatürk'ün dikkatini çeker. Atatürk cephedeyken Nezahet ile tanışarak ona, 'Ne arıyorsun sen burada?' diye sorar. Nezahet de 'Ben askerlerin kalesiyim, dönmek isterlerse karşılarında beni bulurlar' ifadelerini kullanınca Atatürk'ün çok hoşuna gider. Çerkez Ethem de Baysel ile cephede karşılaşıp kim olduğunu sorar. Baysel'in 'Ben askerim' demesi üzerine, Çerkez Ethem, 'Askerin silahı olmazsa asker olmaz' der ve çatışmalarda ele geçirilen bir Yunan filintasını ona silah olarak verir." ifadelerini kullandı.
"Maalesef yaşadığı sürede madalyasını alamamıştır"
Bektaş, Gediz Cephesi'nde savaş kaybedilse de sadece Nezahet'in bulunduğu 70. Alay'ın başarılı olduğunu, bunun üzerine onbaşı rütbesine yükseldiğini kaydetti.
Bektaş, "Milli Mücadele'de her yaştan kadın, erkek cepheye gitti. Onbaşı Nezahet'te farklı olan bir şey söz konusuydu, o da 12 yaşında bir çocuk olmasıydı. Maalesef yaşadığı sürede madalyasını alamamıştır. Öldükten sonra ailesi almıştır." şeklinde konuştu.
Kadın kahramanlara yönelik film çalışmaları devam ediyor
Milli Mücadele'nin kadın kahramanlarıyla ilgili kitap yazan Bektaş, kadın kahramanlara yönelik çekilen belgesel filmine de danışmanlık yaptığını kaydetti.
13 kadın kahramandan Üsteğmen Kara Fatma, Şerife Bacı ve Nezahet Onbaşı'yla ilgili çekilen filme danışmanlık yapan Bektaş, film çalışmalarının devam ettiğini belirtti.
Nezahet Onbaşı'nın hayatı
1908 yılında İskeçe'de doğdu. 70. Alay Komutanı Albay Hafız Halit Bey'in kızı olan Baysel, babasıyla cephelerde bulundu. Çanakkale Savaşı sonrası alayın talimlerine katılan Baysel, ata binmeyi ve silah kullanmayı öğrendi. 12 yaşına geldiğinde Milli Mücadele'nin de başlamasıyla babasıyla cephelere gitti. 1920'de ilk asker elbisesini giydi. 3 sene boyunca, babasının katıldığı her muharebeye katıldı. 70. Alayın simgesi haline geldi.
Gediz muharebesi kaybedilse de 70. Alay başarılı oldu ve düşman askerlerinin Anadolu'nun içlerine sızası geciktirildi. 11. Tümen Komutanı Derviş Ahmet Paşa tarafından resmi onbaşılık rütbesi verildi.
Nezahet Baysel, savaşın sona ermesinin ardından önce Bursa Amerikan Kız Koleji’nde, daha sonra İstanbul Kumkapı'da açılan Fransız Jeanne D'Arc Enstitüsü'nde öğrenim gördü. 1986 yılında dönemin TBMM Başkanı Necmettin Karaduman tarafından Nezahet Baysel'e 78 yaşındayken Dolmabahçe Sarayı'nda şükran plaketi verildi. 24 Eylül 1993 yılında hayata gözlerini yumdu. 2013 yılında dönemin TBMM Başkanı Cemil Çiçek tarafından Nezahet Onbaşı'nın İstiklal Madalyası 92 yıl sonra torunu Gizem Ünaldı'ya verildi.