Onikişubat ilçesi Altınova Mahallesinde Sayit ve Ülfet Demirci çiftinin dört çocuğundan en büyüğü olan 20 yaşındaki Leyla'nın, 1,5 aylıkken komşunun çocuklarıyla oynarken başındaki eşarbı tutuştu.
Eşarbın alev alması sonucu yüzü ve kafa derisi yanan Demirci, Kahramanmaraş, Adana ve Gaziantep'teki çeşitli hastanelerde tedavi edildi, 8 ay yoğun bakımda kaldı.
Ardından Ankara'ya sevk edilen Leyla, çok sayıda operasyon geçirdi. Daha sonra 12 yaşındayken Akdeniz Üniversitesi Hastanesine başvuran Demirci, yüz nakli için organ ve doku nakil listesine alındı.
İlkokula başladığında bazı velilerin, "Bu kızın yüzü yanık, çocuklarımız korkuyor, bunu okuldan atın" tepkileriyle karşılaşan Demirci, ilkokul öğretmeni Eyüp Karataş'ın desteğiyle okuma yazmayı öğrendi.
Çocuklar dalga geçtiği için çoğu zaman teneffüslere dahi çıkamayan genç kız, lise birinci sınıftayken sık sık bayılmaya başladı.
Yaşadığı olumsuzluklar yüzünden Demirci, çok sevdiği okulunu bırakmak zorunda kaldı. İplik fabrikasında çalışan babası da işsiz kalınca maddi durumları kötüye giden Demirci, zaman zaman Antalya'daki kontrollerine gidemedi.
Kahramanmaraş Valiliğinin desteğiyle kontrolleri için babasıyla Akdeniz Üniversitesi Hastanesine gelen 20 yaşındaki Demirci, bir an önce yüz nakli olmayı hayal ediyor.
Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan tarafından, kafa derisi çok zayıflayan genç kıza, doku nakli gerçekleştirilecek. Bağış olması halinde de yüz nakli yapılacak.
"Her anlattığımda aynı acıyı yaşıyorum"
Leyla Demirci yaptığı açıklamada, ilkokul öğretmeni Eyüp Karataş'ın okuma yazma konusunda çok desteğini gördüğünü, yüzünden dolayı çocukların korktuğu gerekçesiyle bazı velilerin kendisini istememesine rağmen öğretmeni sayesinde okuluna bir süre gidebildiğini söyledi.
Hastalığı nedeniyle bırakmak zorunda kaldığı okuluna yeniden kavuşmak isteyen Demirci, yüz nakli olarak eğitimine devam etmeyi, öğretmen olup, öğrencilere ışık saçmayı istediğini anlattı.
Birçok hayalinin olduğunu vurgulayan Demirci, şunları kaydetti:
"Siz ortama giriyorsunuz, sohbet edebiliyorsunuz, güzel geçiyor. Yüzüm yanık diye herkes benden kaçıyor. Annem zorla düğüne götürdü, herkes beni gösterip, 'Anne bak yüzü yanık' dediler. Annem anlatırken gözyaşlarını tutamıyor. Yolda, sokakta herkes 'Ne oldu sana?' diye soruyor. Herkese aynı şeyleri defalarca anlatmak zorunda kalıyorum. Her anlattığımda da aynı acıyı yaşıyorum. Artık bir mucize olsun istiyorum. Normal insanlar gibi gülmek, sohbet etmek, koşmak istiyorum."
Demirci, maddi durumları iyi olmadığı için ulaşım ve tedavi masraflarını karşılayamadıklarına değinerek, "17 yaşındaki kardeşim bizim için çalışıyor. Annem bakım aylığı alıyor. Başka bir gelirimiz yok. Babamla aynı telefonu kullanıyoruz. Benim de bir cep telefonum olsun istiyorum, çünkü hastanede çok sıkılıyorum." diye konuştu.
Kaynak: AA