Trakya Üniversitesi (TÜ) Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Günşen, "Türkçe, dünyada en çok konuşuru bulunan beşinci büyük dildir. Türkçe'nin bugün dünyada aşağı yukarı 250 milyon konuşuru vardır." dedi.
Trakya Uluslararası Öğrenci Derneği "akademi" çalışmaları kapsamında, "Türk Dil Bayramı-Dünya Dili Türkçe" konferansı düzenlendi.
Günşen, Edirne Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü konferans salonunda yaptığı konuşmada, insan hayatı ve millet için dilin vazgeçilmez kurumlardan biri olduğunu söyledi.
Zenginliğiyle diğer dillere göre Türk dilinin öneminin büyük olduğunu belirten Günşen, "Dünyada binlerce dilden söz edebiliriz. Bir ortalama alırsak üç binden aşağıya düşmeyecek sayı verebiliriz. Bu kadar çok dil var dünyada. Bunların elbetteki hepsi kıymetli, hepsi saygıya değerdir. Dolayısıyla bunların her birini konuşanları bilmeli ve sahip çıkmalıdır." diye konuştu.
Dilin milletleri oluşturan bağların en güçlülerinden olduğunu ifade eden Günşen, şunları kaydetti:
"Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ün, 'Türk dili, Türk milletinin kalbidir, zihnidir' cümlesi çok önemlidir. İnsan kalpsiz ve zihinsiz yaşayamaz. O halde dil olmadan milletlerin yaşaması, dünden bugüne, bugünden geleceğe akması söz konusu değildir. Dolayısıyla milletleri sıradan insan yığınları halinden millet seviyesine yücelten, yükselten değerler din, dil, tarih, edebiyat, inanışlardır. Bunların hepsine kültür diyoruz. Dilin aynı zamanda kültüre ayna olma özelliği de vardır."
Türkçe'nin millattan önceki yıllara uzanan bir geçmişinin olduğunu anlatan Günşen, "Türkçe, dünyada en çok konuşuru bulunan beşinci büyük dildir. Türkçe'nin bugün dünyada aşağı yukarı 250 milyon konuşuru vardır. Türkçe, doğudan batıya Çin Seddi'ne, Sibirya'dan Hindistan'a ve Akdeniz kıyılarına kadar uzanan çok geniş bir coğrafyada konuşulan bir dildir. Bu coğrafyada pekçok Türk dili kolu vardır." dedi.
"Türkçe asimile edilmeden kullanılmalı"
Trakya Uluslararası Öğrenci Derneği Başkanı Hakan Çalışkan da dünyanın dört bir yanında Türkçe konuşan insanların olduğunu belirtti. Türkçe'nin köklü bir tarihe sahip olduğunu dile getiren Çalışkan, Türkçe'nin gelişimi ve gelecek nesillere doğru aktarılması için çalışmalar gerçekleştirdiklerini kaydetti.
Bulgar TÜ öğrencisi Özlem İbrahim, Türkiye'de eğitim aldığı sürede dilini geliştirdiğini ifade etti. Bulgaristan'da, Türkçe'yi yanlış kullananları uyardığını anlatan İbrahim, Türçe'nin doğru aktarılması ve telaffuz edilmesine gayret gösterdiğini söyledi.
Kosovalı TÜ öğrencisi Davut Kazaz ise Türkçe'nin Balkanlar'da da asimile edilmeden kullanılması gerektiğini söyledi.
Konferansın ardından katılımcılara Türkçe sözlük ve Türk bayrağı hediye edildi.