Çok Bulutlu 7.5ºC Ankara
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Aksaray
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Ardahan
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bartın
  • Batman
  • Bayburt
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Düzce
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkari
  • Hatay
  • Iğdır
  • Isparta
  • İstanbul
  • İzmir
  • Kahramanmaraş
  • Karabük
  • Karaman
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırıkkale
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kilis
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Mardin
  • Mersin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Osmaniye
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Şanlıurfa
  • Şırnak
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Uşak
  • Van
  • Yalova
  • Yozgat
  • Zonguldak
Yaşam
19.02.2020 14:09

56 yaşında meme kanserini yendi, şimdi hedefinde üniversite var

Meme kanserini yenen 56 yaşındaki Ağgül Çubukçu, dışarıdan bitirme sınavıyla bu yıl liseyi tamamlayarak, üniversite öğrenimine hazırlanacak.

56 yaşında meme kanserini yendi, şimdi hedefinde üniversite var
[Fotoğraf: AA]

Meme kanseri tedavisinin ardından sağlığına kavuşan Ağgül Çubukçu'nun şimdiki hedefi, hayalini kurduğu iç mimarlık mesleğine kavuşmak.

Meme kanseri tanısı 5 yıl önce konulan, evli ve bir kız çocuğu annesi Çubukçu, ilk öğrendiğinde hastalığını kabullenmekte zorluk çektiğini söyledi.

"Hayatın ne kadar kısa ama bir o kadar da değerli olduğunu kavrıyorsunuz"

Bir süre sonra hastalığıyla yüzleştiğine, mücadeleye önce kanseri kabullenmekle başlaması gerektiğine karar verdiğini aktaran Çubukçu, "Zaten süreç öyle hızlı ilerliyordu ki, tanı konulmasıyla birlikte evre, tedavi planlaması ve tedavi süreci başladı. Her şey film gibiydi. Çarpıcı olansa buna uyum sağlayabilmek için çok zamanınızın olmamasıydı" dedi.

Çubukçu, hastalıkla mücadele edebilmek için her şeyin aynı hızda ilerlemesi gerektiğini dile getirerek, "Hasta olduğunuzda hayatın ne kadar kısa ama bir o kadar da değerli olduğunu kavrıyorsunuz. Artık üzülmek için bir dakikanızı dahi harcamak yerine yaşama tutunmak için mücadele etmeyi yeğliyorsunuz. 'Neden ben?' diye sormak yerine 'Ne yapabilirim?' demek daha önemli oluyor." sözleriyle duygularını ifade etti.

Tanı konulduktan sonra cerrahi uygulama ile tek memesinin alındığını, 16 kür kemoterapi gördüğünü anlatan Çubukçu, 45 günlük radyoterapinin ardından tedavisinin tamamlandığını belirtti.

"Kanserle mücadeleyi kızımla birlikte verdim"

Çubukçu, hastalık sürecinde ölümle yüzleşmekten ziyade kızından ayrı kalmak düşüncesinin kendisini korkuttuğunu dile getirerek, şunları söyledi:

"Hayattaki tek dileğim, ihtiyaç duyduğunda kızımın yanında olabilmekti. Ama kanseri yenemezsem bunu yapamayacaktım. Bu endişe içimi kemiriyordu. Hayatta sahip olduğum her şey kızımdı. Kızım, benim arkadaşım, yoldaşım, en büyük desteğimdi yaşamda.

Kanserle mücadeleyi de kızımla birlikte verdim. Kızımın desteği ve arkadaşlarımın gücüyle bugün tekrar sağlığıma kavuştum. Endişeyle çıktığım yolculuğu sevgi ile tamamladım, sevdikçe ve sevildikçe daha çok güçlendim. Kanseri sevginin gücüyle yendim." 

"Kanser, hayatımda bir dönüm noktası oldu"

Çubukçu, hastalığın ardından hayata bakışının tamamen değiştiğini, kendisini daha iyi tanıdığını belirterek, szölerine şöyle devam etti:

"Kanser, hayatımda bir dönüm noktası oldu. Kendimi tanıdım, hangi insanları hayatımda istediğimi daha iyi anladım. Özellikle negatif enerjisi olan ve sürekli yaşama olumsuz bakan kişilerden uzak durmaya çalıştım. Çünkü daha iyi anladım ki gülümsemeyi bilen, hoşgörülü ve mutlu insanlar ancak bir başkasına güç verebilir."

Bu süreçte kitap okumaya, daha çok sosyal yaşamın içinde olmaya başladığını ve hobilerine zaman ayırdığını dile getiren Çubukçu, "Yaşamak artık çok daha değerli benim için. Çünkü, ikinci bir hayat yaşıyorum ve bu hayat için çok ağır bedel ödedim. Kanser dahil her sorunu yenebilmenin tek çaresi içimizde saklı. Önce inanacak sonra kendimizi severek hayata tutunacak, sevdiklerimizle birlikte olacak, değer verenlerle daha çok vakit geçireceğiz. Ancak ve ancak bu şekilde yaşama tutunacak ve soruları aşabileceğiz." dedi.

Çubukçu, kanser hastalarının yaşadığı en büyük sorunun toplumsal algı ile ilgili olduğuna dikkati çekerek, sağlıklı olan herkesin hasta kişilerle empati kurmasının önemine işaret etti.

"Liseyi bitirip üniversite sınavlarına gireceğim"

Bugün sağlıklı bir kişi olarak hayatına devam etmenin mutluluğunu ve huzurunu yaşadığını söyleyen Çubukçu, en büyük hayalinin üniversite öğrenimi görmek olduğunu belirterek, şunları anlattı:

"Sağlığıma kavuştuğum gibi eğitimimi tamamlamak için yola çıktım. Şu an açık liseye devam ediyorum. Liseyi bitirip üniversite sınavlarına gireceğim. Üniversitede iç mimarlık eğitimi alıp, ikinci hayatımda ikinci bir şansla yoluma devam edeceğim. Liseyi bitirip üniversite için kolları sıvayacağım. Koşmaya alıştım, yılmayacağım ve bu hayalime de kavuşacağım. Çünkü, ben savaşı inanarak kazandım yine inanarak hayallerime kavuşacağım. Üniversiteye girdikten sonra da yaşadıklarımı kaleme alacağım bir kitap yazacağım." 

Sıradaki Haber
Görme engelli müzik öğretmeni öğrencilere notaları sevdirdi
Yükleniyor lütfen bekleyiniz