Çiçeklioğlu, Erkizan Mahallesi'nde yaz aylarında yaşamını sürdürdüğü evde, yıllar öncesinden kalma mutfak eşyaları, kitap, fotoğraf, dergi, gazete, kolonya şişesi, gözlük, tıraş seti, ayna, televizyon, saat, radyo ve 100 yıllık sandık gibi birçok eşyaya özenle bakarak ailesinin hatıralarını yaşatmaya çalışıyor.
Günün büyük bölümünü eşyaların bakımını yapıp kitap okuyarak geçiren Çiçeklioğlu, emekli olduktan sonra evde daha fazla zaman geçirdiğini söyledi.
Objelerin yüzde 90'ının annesi, babası ve ninesinden kaldığını anlatan Çiçeklioğlu, "Benim için çok önemli eşyalar ve hepsinin hikayesi var. Ailemin bunları atmaması ya da hurdacıya vermemesi benim için şans oldu. Sanat ve kültüre meraklı olduğumdan evdeki eski eşyaları uygun şekilde dizayn ettim. Tek isteğim anne ve babamın hatırasını yaşatmak. Yakın akrabalarım ve arkadaşlarıma eski ürünleri saklamalarını öneriyorum. O eşya sizi geçmişe götürür. Hatıraları yaşatalım çünkü geçmiş önemlidir. Geçmişimiz geleceğimizi belirler. Kültürsüz ve bilgisiz yaşanmaz" diye konuştu.
Ailesinden kalan evi tescilleyerek kültür evine dönüştürmeyi planladığını belirten Çiçeklioğlu, şöyle devam etti:
"Oldukça zengin bir kitaplığım da var. İsteyen herkes gelip evimi görebilir. Ailemden kalan objeleri titizlikle koruyorum. Özellikle bize bırakılan tarihi eserlerin korunması ve yaşatılmasını öneririm. Evde genelde mutfak eşyaları var. Toprak kaplardan tutun, un ambarı, ekmek dolabı, bakır tencerelere kadar bunların 60-70 yıllık geçmişi var. Tarihi fotoğraflar, mecmualar, dedemden kalan 1918 öncesi zincir ve 1915 öncesi sandık var. Babamın kullandığı 70 yıllık tıraş seti gibi birçok eski ürünü evimde sergiliyorum."