Anadolu Selçuklu Devleti'ne başkentlik yapan, han ve kervansaraylarıyla ünlü Konya...
Şehirde bulunan Dokuzun Hanı, Anadolu Selçuklu Sultanı 1. Gıyaseddin Keyhüsrev döneminde İğdişler Emiri Hacı İbrahim tarafından 1210 yılında yaptırıldı.
Yapımında moloz taş ve kesme taş kullanılan dikdörtgen planlı yapının, günümüzde kışlık kısmı ayaktayken, açık avlulu yazlık kısmının ise yarım duvarları görülebiliyor.
Duble yolun gerçek anlamıyla bölünerek kuşattığı, yolların arasında "inci" tanesi gibi duran han, 800 yıllık geçmişiyle hem tarihi kervan yollarına hem de modern duble yollara tanıklık ediyor.
"Korkulu bir geçit yeri olarak kaynaklarda yer alıyor"
Hanın projesi ve onarımı, Konya Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından tamamlandı.
Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haşim Karpuz da hanın restorasyon çalışmalarında görev aldı.
Karpuz, Dokuzun Hanı'nın Konya'ya kuzey bölgelerden gelen kervanların kent merkezine ulaşmadan önce konakladıkları yer olduğunu söyledi.
Eski kaynaklara göre bölgeden bir derenin geçtiğini belirten Karpuz, "Bu nedenle bölge 'Dokuzun Beli' olarak biliniyor. Eski kaynaklarda ve hanın kitabesinde Derbent ismi geçiyor. Yani korkulu bir geçit yeri olarak kaynaklarda yer alıyor. Dokuzun Han'ı isminin de çıkış noktası olarak, derenin büyük bir selde 9 kişiyi alıp götürdüğü rivayeti gösteriliyor" dedi.
19. yüzyılda karakol olarak kullanılmış
İlk onarım çalışmalarının 18. yüzyılda 3. Ahmet döneminde yapıldığının bilindiğine dikkat çeken Karpuz, şöyle konuştu:
"Beylikler döneminde de restorasyon çalışmaları yapılmış. 19. yüzyılda güvenlik nedeniyle burada bir karakol kurulduğunu biliyoruz. Ünlü seyyahların seyahatnamelerinde geçen bilgilerden bunu öğreniyoruz. 20. yüzyılın başlarından sonra o karakol da ortadan kalkıyor ve han harap hale geliyor. Avlu kısmı tamamen toprak altında kalıyor."
Bir tür şehir kapısı
Karpuz, 1990 yılında handa kazı ve restorasyon çalışmalarının yapıldığını anlattı.
"Selçuk Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü ve Selçuklu Araştırmaları Merkezinden Prof. Dr. Yılmaz Önge'nin başkanlığında handa kazı ve restorasyon çalışmaları başladı. O zamanlar Vakıflardan gerekli desteği alamadık, üniversitenin de yeterli kaynağı yoktu. Avlunun kazısını tamamlayıp, avlu duvarlarını dondurduktan sonra biz hanı bıraktık. Vakıflar daha sonra hanı günümüzdeki haline getirdi."
Günümüzde kara yollarının çoğunlukla eski kervan yollarıyla birleştiğini belirten Karpuz, "Konya ile Dokuzun Han'ı arasında bir menzil, yani yaklaşık 8 saatlik bir vakit vardı. Günümüzde oradan merkeze ortalama 15 dakikada geçebiliyoruz. Yollar eskiden olduğu gibi günümüzde de hayatımızı kolaylaştırıyor. İleride daha da kolaylaştıracak. Seyyahlar Dokuzun Hanı'na geldikleri zaman uzaktan şehri görebiliyorlardı. Dokuzun Hanı'nı bir tür şehrin kapısı olarak düşünebiliriz. Bunu seyyahlar da belirtiyorlar" diye konuştu.
Kaynak: AA