İzmir Karaburun'da yaşayan Mustafa Simavlı, 1990'lı yıllarda vatandaşların adaya bıraktığı keçilere yaklaşık 20 yıldır gönüllü bakıcılık yapıyor.
Pazardan ve esnaftan topladığı yiyecekleri haftanın 4 günü tekneyle adaya götüren Simavlı, hayvan sevgisiyle herkese örnek oluyor.
Manisa'da dünyaya gelen ve 1990 yılında Karaburun'a yerleşen 52 yaşındaki Simavlı, 1997'de Karaburun Belediyesi'nde çalışmaya başladı.
Hayvanlarla arasında duygusal bir bağ oluştu
Karaburun Büyükada'nın 1998'de belediye devredilmesinden sonra, dönemin belediye başkanı, Simavlı'ya bölge halkının adaya bıraktığı keçilere haftanın iki günü bakması için görev verdi.
İlk zamanlar bu işi yapmak istemese de çok kısa sürede hayvanlarla arasında duygusal bir bağ oluşan Simavlı, belediye yönetiminin keçileri toplayıp sürüye vermesi üzerine çok üzüldü.
Adada kalan birkaç keçiye gönüllü olarak bakmaya devam eden Simavlı, şu anda sayısı 100'e ulaşan keçilere olan sevgisiyle Karaburun'da yaşayan herkese örnek oldu.
Haftanın 4 günü adaya gidiyor
Haftanın dört gününü karadan yaklaşık 3 kilometre uzaklıkta bulunan adada keçilerle ilgilenmekle geçiren Simavlı, zamanla onların daha iyi beslenmeleri için çarşamba günü kurulan semt pazarından yeşilliklerle esnaftan ekmek toplamaya başladı.
Yaz kış demeden adaya yiyecek ve su götüren Simavlı'nın adaya geleceği günleri bilen keçiler de kıyıda bekledikleri gönüllü hayvanseverin getirdiği yiyecekleri iştahla yiyor.
Mustafa Simavlı, yıllarca babasının koyunlarına baktığını, Büyükada'da keçilere bakma görevi verilince hayatının değiştiğini söyledi.
Adada keçilerle karşılaştığı ilk günü hala unutamadığını belirten Simavlı, şöyle konuştu:
"Hayvanlara 20 seneden bu yana gönüllü olarak bakıyorum. Her sabah kalktığım zaman 'Ne oldu acaba, öldüler mi kaldılar mı yaşıyorlar mı' diye düşünüyorum. Onları görünce mutlu oluyorum. Bana 'Git adada kal hayvanlara bak' deseler gider kalırım."
"Onlar beni sesimden tanıyorlar"
Keçileri artık tek tek tanıdığını anlatan Simavlı, "Yaptığım işten yılllardır hiç sıkılmadım. Onlardan bir türlü kopamıyorum. Bir tek beni tanıyorlar. Onlara ses veriyorum. Benim sesimi biliyorlar, çağırınca geliyorlar. Başkası çağırınca gelmiyorlar. İlla benim sesim olacak" dedi.
İnsanlar adaya gelip keçilere zarar verdiğinde çok üzüldüğünden bahseden Simavlı, şunları söyledi:
"Bazı kendini bilmezler hayvanları kesiyor. İnsanlar hayvanlara zarar verince çok üzülüyorum. Üç gün, bir hafta kendime gelemiyorum. Adaya gelenlerin keçilere zarar verdiğini gördüm. Ondan bu yana hiç keçi eti yemiyorum, evime de almıyorum, balık yiyorum."
Kaynak: AA