Butik otelleri, taş evleri, özgün mimarisi ile Türkiye'nin turizm merkezlerinden biri olan Alaçatı, yılın 300 günü esen rüzgarı sayesinde sörfe ilgi duyanların da ilgi odağı oluyor.
Kapalı körfezi sayesinde dalgasız ve sığ deniziyle sörfü öğrenmeye elverişli beldede çok sayıda sörf okulu, her yaştan meraklılarına hizmet veriyor.
Beldede sörf okulu açan milli sörfçü Çağla Kubat, yaptığı açıklamada, 2011'de açtıkları okullarını her sene geliştirdiklerini, geleceğin sörfçülerini 3 hafta süren kamplarda uzman ekibiyle yetiştirdiklerini ve lisans almalarını sağladıklarını belirtti.
Gelecek vaat eden sörfçüler yetiştirdiklerini dile getiren Kubat, "Örneğin dünya gençler şampiyonu bizim okuldan çıktı ve şu anda eğitimini Hawai'de sürdürüyor. Bunun dışında yetiştirdiğimiz çocuklardan çok iddialı olanlar var. Ali Maga bunlardan biri. Türkiye ligindeki yarışlarda başarısını göstermeye başladı. Çok yakın bir zamanda da uluslararası sonuçlar getirmeye başlayacak." diye konuştu.
Kubat, Alaçatı'nın kendisi için çok önemli bir yer olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Burası benim sörfe ilk başladığım ve kendimi geliştirdiğim yer. Alaçatı, özellikle sörfü çocuklara öğretmek için güvenli bir yer. Çok zorlu koşullarla savaşmak gerekmiyor. Bu anlamda Alaçatı'nın dünyada benzerini görmedim. Burayı yabancılar o kadar çok seviyor ki kendi ülkelerinde ya da diğer sörf merkezlerinde sörf yaptıkları halde eşleri ve çocukları için buralara geliyorlar."
Kozanoğlu: "Alaçatı özel bir parkur"
Beldede sörf okulu bulunan milli sörfçülerden Bora Kozanoğlu da 25 yıllık kariyerinde 2 dünya ikinciliği ve 25'in üzerinde Türkiye şampiyonluğu başarısının ardından rüzgar sörfünü yaygınlaştırmak için sörf okulu açtığını, Alaçatı'nın tanınan bir turizm markası olmasında rüzgar sporlarının büyük payının bulunduğunu anlattı.
Alaçatı'nın rüzgar sörfünde dünyanın en iyileri arasında yer almasıyla bir anda çekim merkezi haline geldiğini ve bugün bağlı bulunduğu ilçenin önüne geçen bir marka değerine kavuştuğunu anlatan Kozanoğlu, şöyle konuştu:
"Sörf okulunu açtıktan sonra inanılmaz bir ilgi başladı. Türkiye'nin her yerinden insanlar buraya gelip sörf yapmayı öğrenmeye başladı. 7'den 77'ye herkes ilgi gösterdi. 70 yaşındaki bir dede ders almaya geldi. İlgi alakadan çok mutluyuz. Alaçatı dünyanın sörf yapılan ilk 3 yeri arasında yer alıyor. Dünyada bu spora ilgi duyan birçok kişi burayı öğrendi. Yarışlar sayesinde de bilinirliği arttı. Alaçatı özel bir parkur, en başta çok güvenli, dalgalı olmadığı için dengenizi bozacak unsur yok. Çok rahat bir şekilde gidip gelebiliyorsunuz. Sığ bir su, kıyıdan 600 metre açığa kadar derinlik 1 metre. Siz oraya kadar açılsanız bile geri dönemediğiniz de sörfün üzerinden inip yürüyerek kıyıya geri dönebilirsiniz. Yürüyerek gelebilmek de önemli bir şans, çünkü kaya yok, taş yok her yer kum. Kapalı bir koy nereye gitseniz kara parçasına denk geliyorsunuz. Bu bakımdan tam bir eğitim alanı."
"On binlerce insan sörf öğrendi"
Kozanoğlu, her sene sörf öğrenen kişi sayısı arttığına işaret ederek, "İstanbul'dan sadece sörf yapmak için gelenler var. Bence burası dünyada en fazla kişinin sörf öğrendiği yer, bugüne kadar on binlerce insan burada sörf öğrendi. İzmir'in iklimi bu işe uygun, sadece 2 ay kış yaşanıyor. Geri kalan 10 ayda rahatça sörf yapabilirsiniz. Fiyatlar da oldukça uygun. 3 günde, toplam 5 seansta 10 saat ders alarak temel eğitimi tamamlayabilir ve kendi başınıza bu sporu yapacak hale gelebilirsiniz." değerlendirmesinde bulundu.
Alaçatı'da sörf öğrenen 10 yaşındaki Ege Çiçek Suna, plajların önünden geçerken sörfçüleri gördüğünü ve bu spora başlamaya karar verdiğini anlatarak, "Sörfçüleri görüyordum ve onlara imreniyordum. 'Belki ben de sörfçü olabilirim, yarışlara katılabilirim' diye düşündüm ve karar verdim. Şu ana kadar birçok spor yaptım. Futbol, basketbol gibi ama içlerinde en beğendiğim spor sörf oldu. Müthiş bir şey, heyecanlı bir spor." ifadelerini kullandı.
Sörf eğitimine geçen yıl başlayan 10 yaşındaki Başak Çoban ise "Merak ettim ve kursa geldim. Başta zorlandım ama şu anda çok eğlenceli. İleride bunu devam ettirmek ve mümkün olursa milli sporcu olarak olimpiyatlara katılmak istiyorum." diye konuştu.
13 yaşındaki Ada Kanlıbaş da 3 senedir sörf yaptığını dile getirerek, "Her yıl kendimi geliştirdim. Başta çok zorlandım, yelkeni 10 dakika tutabildim. Şu an 13 yaş altı kategoride kazanıp, diğer yaş kategorilerinde dereceler elde etmek istiyorum." şekinde görüş belirtti.