Aydın'ın Karacasu ilçesinde bulunan, geçmişi 7 bin yıl öncesine uzansa da en ihtişamlı devrini Roma döneminde yaşamış olan Afrodisyas, antik çağda aşkın ve güzelliğin tanrıçası olarak tanımlanan Afrodit'e adanmış kentler arasında en ünlüsü olarak biliniyor.
Kent yakınlarında bulunan mermer ocakları ve heykeltraş okulu sayesinde Roma döneminin en bilinen heykeltraşlık merkezleri arasına giren Afrodisyas, kazılardan çıkarılan eşsiz heykel ve kabartmaları, halen ayakta olan kent yapılarıyla her yıl çok sayıda tarih meraklısı ve sanatseveri ağırlıyor.
Özellikle Tetrapylon kapısı, Sebasteion tapınağı, stadyum, antik tiyatro, hamam gibi yapılarıyla dikkati çeken kent, zengin heykel buluntularının sergilendiği müzesiyle de diğer antik kentlerden ayrılıyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne eklendi
Polonya'da geçen yıl Temmuz ayında gerçekleştirilen UNESCO 41. Dünya Miras Komitesi toplantısında Dünya Miras Listesi'ne dahil edilen ve Türkiye'nin bu listedeki 16. varlığı olan Afrodisyas Antik Kenti, bu yıl ziyaretçilerini erken ağırlamaya başladı.
Aydın Valiliğinin 2018 yılını "Afrodisyas yılı" ilan etmesi ve tanıtım çalışmalarına hız verilmesinin de etkisiyle ören yerini geçen yıl 50 bine yakın turist ziyaret etti.
Özellikle arkeolojik değerleri görmek isteyen turistler için UNESCO Dünya Miras Listesi çok önemli olduğundan, bu listede yer bulan arkeolojik alanların ilk tercihler arasında yer alıyor.
Hedef turist sayısını 3 kat artırmak
Afrodisyas'ın listeye dahil olmasıyla birlikte hem ilçede hem de antik kentte hareketlilik yaşandığını aktaran Karacasu Kaymakamı Güher Sinem Büyüknalçacı, yerli ve yabancı turist sayısındaki artışın kendilerini sevindirdiğini söyledi.
Roma döneminin en ihtişamlı eserlerinin burada yer almasının özellikle yabancı turistleri çok etkilediğini belirten Büyüknalçacı, "Geçen yıl yaklaşık 50 bin turist ören yerimizi ziyaret etti. Bu yıl hedefimiz bunun 3 katı ama üstüne de çıkabiliriz çünkü daha sezon başlamamış olmasına rağmen ziyaretçi sayısında geçen yılın rakamlarına yaklaşmış bulunmaktayız" dedi.
Büyüknalçacı, yabancı turistlerin ilçeye sağlayacağı ekonomik faydaya işaret ederek, "İlçemiz sadece ören yeriyle değil aynı zamanda pidesiyle de ünlü. Yabancı turistlerimiz burayı ziyaret ettikten sonra ilçemizi de geziyor. Böylece esnafımız da kazanç elde ediyor" diye konuştu.
"En az 3 kez daha gelmek istiyorum"
Antik kenti ziyaret eden Japon turistlere rehberlik eden Özden Atasavun, UNESCO ile birlikte bölgeye sıkça yabancı turist getirmeye başladıklarını söyledi.
Tarih turizmine özellikle Japonların ilgi gösterdiğini belirten Atasavun, "Japonya'da UNESCO listesine dahil olan bu kentin adı daha çok duyulmaya başladı. Bundan sonra çok daha fazla turistin geleceğini düşünüyorum çünkü burası Efes ile yarışacak bir tarihi atmosfere sahip. Turistlerimizin hepsi buraya bayıldı" dedi.
Japonyalı turist Onura Mothunori de, ülkesinde böyle güzellikleri bulmanın çok zor olduğunu ifade ederek, "O yüzden buraya bayıldım. Tüm yapıların ayakta kalması muazzam bir şey. Özellikle girişten itibaren yol güzergahlarında bulunan lahitler çok etkileyici. Çok güzel bir yer, buranın kıymetini bilin. Dünyada 70'ten fazla yer gezdim ama buraya en az 3 kez daha gelmek istiyorum" diye konuştu.
Birkaç gündür Türkiye'nin farklı yerlerini gezdiklerini anlatan Nakamura Yuko da, akıllarında en çok Efes Antik Kenti ile burasının kaldığını söyledi. Nakamura Yuko, "Burada olmaktan dolayı çok mutluyuz. Buradaki tarih bizi çok etkiledi. Özellikle Agora, stadyum ve tiyatro alanı çok güzeldi" dedi.
Kaynak: AA