İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Orman Fakültesi Orman Botaniği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ünal Akkemik, dünya üzerinde sadece Orta ve Güney Amerika'da yaşayan ve yaklaşık 200 türü olan bir bitkinin özellikle Meksika'nın tropikal bölgelerinde yoğunlaşmış ve kurak iklim koşullarına da uyum sağlayabilmiş otsu bir bitki olduğunu vurguladı.
Türkiye'de "Sabır Otu" olarak bilinen bitkinin 50-70 yıllık ömründe tek bir kez çiçek açtığını anlatan Akkemik, Türkiye'ye genellikle süs bitkisi olarak kullanılan Agave'nin, kurak koşullara adapte olduğu için diğer bitkilere göre yaklaşık 10 kat daha fazla su tutabildiğini söyledi.
"Bu bitkiler UNESCO Dünya mirası listesinde"
Türkiye'deki türün "Agave Americana" olduğunu anlatan Akkemik, şunları söyledi:
"Meksika'nın Tekila (Tequila) kentinde yetişen ve Mavi Agave ismi verilen türünden Meksika rakısı, yani Tekila üretiliyor. İşte bu Mavi Agave'nin yetiştiği bölge ve Tekila kültürü UNESCO dünya mirası listesinde. Türkiye'deki tür sadece süs bitkisi, UNESCO listesine dahil değil. İstanbul o kadar iyi bir coğrafya ve iklime sahip ki çok farklı iklimlerin bitkileri İstanbul'da yetişebiliyor. Agave de bunlardan biri. İstanbul ikliminin bitkisi olmamasına rağmen Agave de bahçelerde çok rahat kültür bitkisi olarak kullanılabilir. Ancak çok fazla sulanmamalı.
Türkiye'de son yapılan çalışmalara göre bitki türü çeşitliliği yaklaşık 11 bin. Bu türlerin yaklaşık 3 bin 500'ü endemik, yani Türkiye'ye özgü. Dolayısıyla Türkiye bu anlamda dünyanın en zengin bölgelerinden biri. Endemik bitki sayılarını karşılaştırmalı ifade edecek olursak, Avustralya ana karasındaki toplam endemik bitki sayısı 14 bin 290, Madagaskar Adası'nda ve Venezuela'da 8 bin, Amerika'da 4 bin 36, Bolivya'da yaklaşık 4 bin, Türkiye’de 3 bin 500 civarında bulunuyor. Sıralama İran, Arjantin, Yunanistan, İtalya şeklinde devam ediyor. Endemik bitki zenginliği bakımından hemen hemen ilk 10 ülke arasında olduğumuzu söyleyebiliriz."
İstanbul'da bir çok endemik bitki türü yetişiyor
İstanbul'a özgü, ismini kentten alan bir çok bitki olduğunu belirten Akkemik, "İstanbul Nazendesi adlı bir bitki var. Ayrıca 2006 yılında tespit edilen Sultan Pelemiri de sadece İstanbul'da, yoğunlukla Başakşehir civarında var. Dünyanın başka hiçbir bölgesinde yok. Ancak maalesef bu bitkinin yaşam alanlarının büyük bir kısmı oradaki yapılaşma nedeniyle şu anda yok oldu" ifadelerini kullandı.
İstanbul'da endemik bitkilerin yoğun olduğu bölgelerin Terkos, Şile, Kilyos civarı olduğunu söyleyen Akkemik, şöyle konuştu:
"Buralarda yedi, sekizer tane endemik tür var. Mesela Kilyos Moru veya Kilyos Peygamber çiçeği adıyla bilinen çok önemli bir endemik bitki bulunuyor. Bu bitkiler sadece kumullarda yaşayabiliyorlar. Endemik bitkilerin bulunması ve bilinmesinin çeşitli faydaları var. Farmakognozi bölümlerinde ise bitkilerin kimyasal içerikleri araştırılarak bir bitkideki hangi maddenin hangi hastalığa faydalı olabileceği araştırılıyor. Endemik bitkilerin de bu potansiyelleri olabilir. Bunun araştırılması gerekiyor. Belki bizim gözardı ettiğimiz bitki çok önemli bir madde içeriyor olabilir."
Yangınların yüzde 90'ı maalesef insan kaynaklı
Orman yangınlarından da bahseden Prof. Dr. Akkemik, şunları söyledi:
"Burada önemli olan yangın öncesi önlemler, yani vatandaşların bilinçlendirilmesi gibi, cezaların ağırlaştırılması lazım. Yangın sonrası ise eldeki tüm imkanların kullanılması gerekiyor. Özellikle ilk müdahale anında yangın uçakları çok önemli. Türkiye'de yangınların yüzde 90'ı maalesef insan kaynaklı. Ayrıca küresel ısınma ve iklim değişiklikleri de yangınların oluşmasında etkili bir faktör. Maalesef Türkiye küresel iklim değişikliklerinden çok etkilenebilecek bir noktada."
Kaynak: AA