Eskişehir’in Alınca Köyü’ndeki evinin kömürlüğünde küçük, loş ama sıcak bir atölyeye sahip Yusuf Kaplangil.
Asıl mesleği dökümcü olan 1934 doğumlu Yusuf dede, hobi olarak başladığı keman yapımını zamanla meslek olarak edindi.
Kemanla küçükken gittiği bir köy düğününde tanıştı.
Hayranlıkla izlediği kemanı düğün sonunda eline alıp dakikalarca inceledi ve bir ömür sürecek sevda o an başladı.
İlkokul 3. sınıfta eğitimini sürdürürken enstrümanlarla ilgili okuduğu kitap, Yusuf dedenin sevdasını daha da körükledi.
Kitabı okumasının ardından bir kemanın nasıl olması gerektiğini öğrendi, kendisinin de keman imal edebileceğine inandı ve gerçekleştirdi.
Kendi kendine tasarladı, ölçtü, biçti, yaptı. İşinde usta bir keman imalatçısı haline geldi.
Ünü ülke sınırlarını aştı
Şimdilerde Yusuf Kaplangil’in kemanları Türkiye’nin ve dünyanın birçok yerinde notalarla buluşuyor.
“Mardin Kızıltepe’de bile kemanım var benim”.
Geçmişte birçok TRT sanatçısına da keman yaptığını anlatıyor Yusuf Kaplangil.
Adı duyuldukça insanlar, kilometrelerce yol kat etmeye başladı Yusuf dedenin kemanlarını alabilmek için.
Hemen hemen bütün şehirlerden siparişler aldı, aralıksız çalıştı, geceleri uykusuz kaldı.
En sonunda el emeği göz nuru kemanlarının namı ülke sınırlarını aştı.
Hollanda’dan özel olarak Eskişehir’in Alınca Köyü’ne keman almaya gelenler olduğunu söyleyen Yusuf Kaplangil’in sanatıyla ulaştığı ülkeler arasında Almanya, Avusturya ve Fransa da yer alıyor.
“Gözlerin kadar koruyacaksın kemanı”
Bir keman imalatını tamamlamak için bir aydan daha fazla mesai yaptığını anlatan Yusuf dede, kendisinden keman alanlara şu uyarıda bulunmuş:
“İki söz söylerim sadece. Sen gözlerini seviyor musun? –Seviyorum. İşte gözlerin kadar koruyacaksın bu kemanı diyorum”.
“Keman, dinleyen adamın ruhunu okşayacak”.
Artık 85 yaşında olan Yusuf Kaplangil keman imalatını sağlık sorunları nedeniyle bırakmak zorunda kaldı.
Geçtiğimiz yıla kadar keman yapmaya devam eden Yusuf dede, atölyesine kilit vurduğu halde her hafta Alınca Köyü’ne giderek eski günleri yad etmeye devam ediyor.
Tezgahı, tornası, alet çantası artık toz içinde kalsa da Yusuf Kaplangil’in emeği ve alın teri hem Türkiye’nin hem de dünyanın birçok noktasında yankılanmaya devam edecek.
Kurgu: Ünsel Ayhan Aybek