Mersin'in Anamur ilçesine bağlı Kaşdişlen Mahallesi'nde babalarından kalan su değirmenine sahip çıkan Fevzi ve kuzeni Sezai Işık, sulama kanallarından aldıkları suyla değirmenin çarkını döndürmeye devam ediyor.
Değirmende öğütülen mısırdan elde edilen unun, makinelerde üretilenden daha lezzetli olduğunu düşünen amca çocukları, günün ilk ışıklarıyla işlerinin başına geçiyor.
Sezai Işık, çocukluklarının değirmende geçtiğini belirterek, "Amcamla babam bize değirmenciliği öğretti. biz de bu geleneği ortağım olan amcamın oğluyla sürdürmeye çalışıyoruz. Biz de çocuklarımıza öğretmek için elimizden gelen çabayı göstereceğiz." dedi.
Bölgede mısır ekiminin azalması ve gelişen teknoloji nedeniyle su değirmenlerine ilginin kaybolduğunu söyleyen Işık, şöyle konuştu:
"Her yılın başında değirmenin yolunu tutuyoruz. Nisan ayının sonlarında işimizi bitiririz ama bundan 15-20 yıl önce o kadar yoğunduk ki müşterilere 5 ay sonrasına sıra verirdik. O kadar kalabalıktı. Bazen sezon içerisinde mısırları bitiremiyorduk, bir sonraki seneye kalıyordu. Her köyde biri iki tane değirmen vardı ama zaman geçtikçe mısır ununa olan talebin azalması ve ekim alanlarının azalması nedeniyle diğer köylerdeki tüm değirmenler kapandı."
Işık, tüm olumsuzluklara rağmen ata mirası değirmenin çarklarını döndürmeye devam etmek istediklerini ifade ederek, "Değirmeni yaşatmak için desteğe ihtiyacımız var. Taş sayısını fazlalaştırabiliriz, binayı genişletebiliriz, mısır unu stoklayacak ambarlar kurabiliriz, tesisimizi genişletebiliriz. Mısır ununun faydalarını düşünürsek çok şeyler yapılabilir." diye konuştu.
Fevzi Işık da değirmenlerin, makinelere göre daha lezzetli ürünler sağladığını belirterek, bu geleneği gelecek kuşaklara aktarmaya çalıştıklarını söyledi.
Her yıl değirmene mısırlarını getiren çiftçilerden Alaaddin Özdemir ise geleneksel yöntemlerle un elde etmekten memnun olduğunu aktardı.
Kaynak: AA