Antalya'nın Akseki ilçesindeki evinde bulunan atölyesinde semer üreten 73 yaşındaki Mehmet Altuner, taşımacılıkta kullanılan hayvanların yerini motorlu araçların almasıyla mesleğinin yok olmasından endişe ediyor.
Mesleğini gençlere aktaramamanın burukluğunu yaşayan ve eskiden çok sayıda semercinin bulunduğu Akseki'de bir tek kendisinin kalmasından şikayet eden Altuner, şunları söyledi:
"Mesleğimize heves vardı, merak vardı. Hayvan çoktu. Her evin önünde bir hayvan vardı. Etrafımızdaki köylerden semer yaptırmak için gelirlerdi. Hiçbir zaman boş kalmazdık. İş yetiştiremezdik. Şimdi merkep kalmadı. Tek tük tamir gelirse onları yapıyorum ve sanat bitti."
"Artık senede 2-3 müşteri geliyor"
Altuner, 4 yıllık çıraklığının ardından kendi atölyesini kurduğunu ancak şimdi ne yetiştirecek bir çırak bulabildiğini, ne de kendi çocuklarına mesleğini aktarabildiğini söylüyor. Senede 2-3 müşterinin ancak geldiğini belirten Altuner, şöyle konuştu:
"Oğlum öğretmen oldu, çırağım yok, daha önce de olmadı. Mesleğimiz yok olup gidecek diye ödüm kopuyor. Üzerime düşecek bir görev olursa her zaman hazırım. Eskisi gibi malzeme yok, olan da pahalı. Keçe ve deri bulunmuyor. Her şey zorlaşıyor. Artık senede 2-3 yeni semer yaptırmak için müşteri ancak geliyor."
"Severek yaptığım zanaatımın ölümümle son bulmasını istemiyorum"
Gençliğinde bir semeri 2- 3 günde tamamladığını anlatan Altuner, şu anda bir semeri bir haftada ancak yapabildiğini, bir semerin 400-450 liraya mal olduğunu anlatarak, "Bu zanaat, köpeğin ayağından diken çıkarıp, iğne ile kuyu kazar gibi el emeği ile meydana geliyor. Semerde malzeme olarak ağaç, çuval, kamış, sahtiyan ve keçe kullanıyorum. Semeri iyi yapmazsan hayvanın sırtına oturmaz ve ona eziyet verir. Semerin iskeleti şimşir, kavak, meşe ve dut ağacındandır. Başka ağaçlardan iskelet olmaz. Malzemesi iyi olursa benim yaptığım bir semer 20-30 yıl gider. Ben, severek yaptığım zanaatımın benim ölümümle son bulmasını istemiyorum" dedi.
Altuner, semer yapımını şöyle anlattı:
"Kamışı bütün olarak alıp ikiye bölüyorum. Semerin iskeletini oluşturan ağaçları birbirine çattıktan sonra kamışları çuvalın içine dolduruyorum. Ağaçları kalıp olarak kullanıyorum. Daha sonra çuvalı dikiyorum. Ağaçları söküp çuvalın üstüne deri çekiyorum. Bunu bağladıktan sonra hayvanın sırtını acıtmaması için önemli bir parça olan sırf koyun yününden yapılmış keçesini de çekip ağaçla bağlantısını yapıyorum. Böylece semeri tamamlıyorum."
Kaynak: AA