Arama Kurtarma Derneği (AKUT) Başkanı Recep Şalcı, ülke genelinde 27 ekibin faaliyetlerini sürdürdüğünü söyledi.
Eğitimli gönüllü sayısının 2 bin 500 olduğunu belirten Şalcı, bunların dağcılık, akarsu arama kurtarma, kentsel arama kurtarma, kış şartlarında arama kurtarma gibi kendi alanlarında uzmanlaşmış kişiler olduğunu aktardı.
AKUT'un BM'nin akredite ekiplerinden olduğuna işaret eden Şalcı, belli standartları taşıyan eğitimlerin uzun soluklu olduğunu, gönüllülerin 1,5-2 yıl süren eğitimlere tabi tutulduğunu, bin kişinin eğitiminin ise halen devam ettiğini anlattı.
"Her alanda iş yapabilecek insan lazım"
Şalcı, 21. yüzyılın artık sivil toplum örgütlerinin ön plana çıktığı bir çağ olmaya başladığını anlatarak, şunları belirtti:
"Vatandaşlarımızdan şunu talep ediyoruz, illa AKUT olmak zorunda değil ama bir sivil toplum örgütüne üye olsunlar ve bu alandaki çalışmalarını hızlandırsınlar çünkü örgütlü toplum her zaman başarıya daha çok ulaşıyor özellikle afet acil durumlarında. Süper güçlü insanlar olmalarına gerek yok, dağda Rambo gibi insanlar değil, her alanda iş yapabilecek insan lazım. Vatandaşlarımızın gönüllü olup bu alanda çalışmalarımıza destek vermelerini rica ediyoruz."
Karadeniz Bölgesi'nde özellikle doğada kaybolma vakalarının fazla olduğuna dikkati çeken Şalcı, ekiplere doğada kaybolan insanları bulabilmeleri için doğa arama teknikleri üzerine eğitimler verdiklerini ifade etti.
"Karadeniz Bölgesi'ndeki eğitimlerimizi yoğunlaştırdık"
Şalcı, küresel ısınma nedeniyle Karadeniz Bölgesi'ndeki yağışların zamanının ve miktarının değiştiğini dile getirerek, "Buna bağlı olarak sel ve heyelanlar yaşanıyor, kış aylarında da fazla kar yağışından dolayı mahsur kalmalar artmaya başladı. Bununla alakalı Karadeniz Bölgesi'ndeki eğitimlerimizi yoğunlaştırdık. Bölgesel sel eğitimleri, sel arama ve kurtarma eğitimleri organize ediyoruz ki mayıs ve haziran aylarında bu eğitimlerin tekrarı yapılacak" diye konuştu.
Türkiye genelinde de süreci yönetmeye çalıştıklarını aktaran Şalcı, şu değerlendirmede bulundu:
"Son dönemlerde Türkiye'de depremler artmaya başladı daha doğrusu artmaktan ziyade bazı bölgelerde olmaya başladı. İstanbul'daki 5,8'lik deprem de insanları tekrar telaşlandırdı. Bunun üzerine özellikle olası bir İstanbul, İzmir depremi gibi bu bölgelerdeki depremlere yönelik ekiplerimiz hazır. Yeni katılan gönüllülerimizi de bu ekiplere akredite edebilmek için çalışmalar yapıyoruz. Bununla alakalı da mart ayı ile bölgelerdeki temel eğitimleri tamamlamış, uzmanlık eğitimlerine başlamış olacağız ki Allah korusun ama olası büyük bir depremde Karadeniz ekiplerimizi bölgelere sevk etmek ve oradaki kurtarma çalışmalarını yönetmek için çalışmalarımızı bu şekilde planlamış durumdayız."
"Nerede olduklarını biliyor olmamız lazım ki onlara ulaşalım"
Şalcı, özellikle küresel ısınma nedeniyle kar yağışının zamanından önce artabildiğini, bu nedenle de insanların yaylada, dağda mahsur kalabildiğini belirten Şalcı, şöyle dedi:
"Bunun için de meteorolojiyi takip etmeleri gerekiyor. Muhakkak nereye gittiklerini, ne kadar kalacaklarını, ne zaman döneceklerini yakınlarına haber vermeleri gerekiyor ki olası acil bir durumda hızlı müdahale edilsin ve gittikleri yer bilindiği için de oradan alınabilsinler. Şu an ulaşamayacağımız bölge yok, hem devlet bu konuda iyi, askeri helikopterler destek veriyor hem ekiplerimizin fiziksel performansları iyi ama nerede olduklarını biliyor olmamız lazım ki onlara ulaşalım."
"Bize ihtiyaç olmasını istemiyoruz ama ihtiyaç olduğu zaman da biz her zaman hazırız"
Şalcı, vatandaşların cep telefonlarına çok fazla güvenmemesi gerektiğini de değinerek, özellikle kış şartlarında cep telefonlarının şarjının çok hızlı bittiğini ve arazilerde telefonların çekmeyebildiğini aktardı.
Karadeniz ekiplerinde her yıl özellikle haziran başlangıcıyla eylül sonuna kadar sel alanındaki operasyonların sayısının arttığına dikkati çeken Şalcı, şöyle devam etti:
"Selde kurtarma çok ağırlıklı oluyor. Kışın dağda kurtarma ve karda mahsur kalmalar meydana geliyor çığ da buna dahil. Geçen sene Karadeniz ekiplerinin toplam operasyon sayısı 24'tü ki bu da bir yıl için yüksek rakam. Türkiye'ye vurduğumuz zaman da bir yılda yaptığımız operasyon sayısı 400'ün üzerinde. AKUT olarak toplamda 3 bin 700 operasyon yaptık ve 2 bin 500'ün üzerinde insanın sağlıklı koşullara kavuşmasına destek olduk. Her zaman söylediğimiz gibi, bize ihtiyaç olmasını istemiyoruz ama ihtiyaç olduğu zaman da biz her zaman hazırız."
"Derdimiz kimseye bir şey olmasın ama olduğu zaman hem donanım hem de eğitim olarak ekiplerimizin hazır bulunması gerekiyor" ifadesini kullanan Şalcı, bu konuda da ekiplerinin gerek eğitim gerekse de donanım olarak hazır olduğunu bildirdi.
Kaynak: AA