Eskişehir'de, anestezi teknikerliğinde mutlu olamadığını anlayınca aile şirketinin başına geçen 28 yaşındaki Elif Tümer, müşterilerden eleştiri alan ustasına kızınca pastacı oldu.
Türkiye genelinde 286 şubesi olan bir kafenin isim hakkını satın aldıkları işletmeyi yöneten Tümer, ustaları lezzetli pasta yapamadığı için müşterilerden şikayet gelince mutfağa kendi girdi.
"Doğum günü, evlilik yıl dönümü" gibi özel günler için herhangi bir kalıp kullanmadan, el işçiliğiyle pasta yapan Tümer, müşterilerine kendilerini özel hissetmeleri için 3 boyutlu yaş pasta da imal ediyor.
Elif Tümer, 2 yıl önce başladığı pastacılık serüvenine, önceleri ailesinin sıcak bakmadığını söyleyerek, "Başkent Üniversitesi anestezi teknikerliği mezunuyum. Anestezi teknikerliğini sevemedim. Aile şirketimizin başına geçtim. İşletmemizde çalışan ustaya tat konusunda kızdım, 'Ben daha iyi yapabilirim' dedim. Mutfağa girdim ve hayallerimi pastalaştırdım" dedi.
"Ağabeyime kavurmalı yumurta pastası yaptım"
Tümer, aykırı pastalar yapmayı sevdiğini anlattı.
"Bir gün ağabeyime pastacılığı yapabildiğimi ispatlamak istedim. Ağabeyimin genellikle ne yediğini çalışan arkadaşlarımıza sordum. Kavurmalı yumurtayı çok sevdiğini öğrendim. Sahandan tutun da yumurtası, kavurması, ekmeği, soğanı, domatesi, biberi, hepsini pastadan yaptım. Gördüğünde gözlerine inanamamıştı. Onun sevdiği bir şeyden pasta yapmış olmam etkileyici oldu. Sonra müşterilerime de bu fikri sundum. 'Sevdiğinizi ne mutlu eder?' sorusu. Bir ailenin çocuğu günlerdir teknoloji projesi çalışması yapıyormuş. Projeyi anlattılar. Pastadan projesini yaptım. Bu sonsuz bir eylem. Hayal ediyorum ve yapıyorum. Sosyal medyada 'Sonsuz Tatlar Atölyesi' adında bir sayfam var. O sayfa vesilesiyle bugüne kadar 500 pasta yapıp sattım."
Tümer, yakın zamanda ev hanımlarının da bu tarz işlere yöneldiğini belirterek, "Kadınlar isterse her işi başarır. Ev hanımlarının sosyal medyadaki pasta çalışmalarını görüyorum ve çok mutlu oluyorum. Pasta yapmak için çok pahalı ürünler almaya lüzum yok. Sağlıklı, zararsız ürünlerle yapılmalı. Fakat bu bir yetenek işi. Eğer el becerisi yoksa altın bile kullansak hoş olmuyor" dedi.
Son sözü tatlı söylüyor
Eğitim öğretim yılı içinde okullara hem işletmeci hem de pasta şefi olarak seminerlere gittiğini söyleyen Tümer, şunları anlattı:
"Çocuklara akıllarda kalan lezzeti anlatmaya çalışıyorum. Evet, çok geniş, güzel bir Osmanlı mutfağımız var. Çok başarılı şefler, aşçılar var. Düşünün. Bir sofradasınız, tüm yemekler en iyi ustaların ellerinden çıkmış. Yemek bittiğinde en son servis edilen ürün tatlıdır. Tatlı gelince sofrada sohbet başlar. Bu yüzden de akılda, damakta kalan tatlı olur. Yani son sözü tatlı söyler. İnsanları bayıltmaktansa damaklarında lezzet bırakmayı tercih ettim ben de."
Tümer, gelecek hedefinin iyi bir pasta ustası olmak ve ülke geneline hitap etmek olduğunu söyledi.
Kaynak: AA
6.5ºC
Ankara
