Hatay, Kahramanmaraş merkezli depremlerden en çok etkilenen illerin başında geliyor.
Depremden önce Antakya'nın cazibe merkezi olan Eski Antakya ise turistlerin adeta gözbebeği konumundaydı.
Aynı bölgede yer alan tarihi Uzun Çarşı da depremlerin ardından ağır hasar aldı.
Büyük yıkımın olduğu kentte, toparlanmaya başlayan Uzun Çarşı esnafı, adeta normalleşmenin öncülüğünü yapıyor.
"Herkes üzerine düşeni yapmalı"
Bu esnaftan biri de Mehmet Küçükordu.
Uzun Çarşı içerisinde şarküteri işleten Küçükordu, depremden kısa bir süre sonra dükkanını tekrar açanlardan.
Oldukça zor bir süreçten geçtiklerini söyleyen Mehmet Küçükordu, normalleşmeye başlansa da henüz eski canlılığın olmadığını belirtiyor.
"Küllerimizden yeniden doğduk. Elimizi taşın altına koyduk. Bizler olmasa burası da olmayacak" diyor.
"Yılmadan mücadele etmeliyiz"
“Biz buralıyız. Başka yerde yapamayız” diyerek özetliyor Antakya’yı terk etmeme nedenini.
Depremden iki ay sonra dükkanını açtığını söyleyen Mehmet Küçükordu mücadelesini şu sözlerle anlatıyor:
Dükkanımız hasar gördü. Bir süre evimizi dükkan olarak kullandık. Elimizden geldiğince servis yapmaya çalıştık. Kargolar hazırladık. Yıkımlar arasında kaldık. Tozun toprağın içinde çalıştık ama mücadele ettik.
"Daha çok otel yapılmasını bekliyoruz"
Şehir dışından gelip Uzun Çarşı’nın yeniden açıldığını görenlerin çok sevindiğini söylüyor Mehmet Küçükordu.
Kente turistik amaçlı gelen insanların kalacak yer sıkıntısı yaşadığına dikkat çekiyor. Daha çok otel yapılmasının iyi olacağı görüşünde.
Şehrin yeniden ayağa kalkmasının zaman alacağının da farkında:
Eski Hatay’ı çok özledik. Burada her dinden her milletten insan kardeşçe yaşıyordu.
Bu şehir 100 yılda kuruldu. Elbet kolay olmayacak. Elimizden geleni yapıyoruz. Çaba olursa her şey olur.