Antalya'nın Kaş ilçesine bağlı, eski adı Yayla Barak olan Yeşilbarak ile eski adı Sahil Barak olan Boğazcık Mahallelerine yaklaşık 300 yıl önce Gaziantep'ten göç eden vatandaşlar, evlerine kurdukları dokuma tezgahlarında kilim, seccade, yolluk, heybe gibi barak ürünleri dokumaya başladı.
Teknolojik gelişmeler ve şehir merkezine göçle zamanla unutulmaya yüz tutan el işi göz nuru bu el sanatının yaşatılması için Kaş Belediyesinin öncülüğünde çalışma başlatıldı.
Belediyenin hazırladığı "Yöresel Ürünler Turizmle Buluşuyor" projesine alınan Barak kilimi dokumacılığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) tarafından yürütülen Sosyal Gelişmeyi Destekleme Programı (SOGEP) kapsamında desteklenmeye hak kazandı.
Eski okul binası sosyal yaşam alanına dönüştürüldü
Kaş Belediyesince tadilatı yapılan Boğazcık Mahallesi'ndeki eski okul binası sosyal yaşam alanına dönüştürüldü. Kaş Halk Eğitim Merkezi ve Orman İşletme Şefliği Odun Dışı Hizmetler Şube Müdürlüğü ile de işbirliği içinde hareket edilen projede geleneksel dokumacılığı yaşatarak aile bütçelerine katkı sağlamak isteyen gönüllü kadınlar yer aldı.
İlçe merkezine yaklaşık 75 kilometre uzaklıktaki kırsal mahallede yaşayan kadınlar sayesinde geleneksel dokuma tezgahlarından yeniden ses gelmeye başladı. Tezgahların başına geçen kadınların üretimi Barak kilimleri kentin turizmine kazandırılacak.
"Kalkan Mahallesi'nde teşhir alanı kurulacak"
Kaş Belediye Başkanı Mutlu Ulutaş, Barak kiliminin kültürel zenginliğin parçası olduğunu söyledi.
İnce işçilik isteyen bu zenginliği gelecek kuşaklara taşımak istediklerini anlatan Ulutaş, "Kök boya ile renklendirilen koyun yünü iplerle el emeği göz nuru kilimler dokunuyor. Bu zenginliğimizi geleceğe taşımak istiyoruz. Proje sayesinde kültürümüzü yaşatırken köyümüze de bir gelir, istihdam sağlanmış olacak" dedi.
Proje kapsamında Kaş ilçe merkezinde Kalkan Mahallesi'nde teşhir alanı kurulacağını aktaran Ulutaş, ürünlerini burada sergileme imkanı bulacak kadınların, turistlere satış da yapabileceğini söyledi.
"Kilim dokumayı atalarımdan öğrendim"
Boğazcık Mahallesi'nde Barak kilimi dokuyan Fatma Çalışkan, çocukluğunda geleneksel dokumanın yaygın olduğunu ifade etti.
Geleneksel dokuma tezgahlarının yeniden can bulmasından memnun olduğunu dile getiren Çalışkan, "Dokuma yapmayı atalarımdan öğrendim. Belediyemizin açtığı atölyede bu el sanatını yaşatmaya başladık. Eskiden köyümüz için çok önemli bir geçim kaynağı olan barak kilimini yeniden ekonomiye kazandırıyoruz. Aynı zamanda bu el sanatının unutulmamasını, gelecek nesillere miras kalmasını istiyoruz" diye konuştu.
Yapağıdan dokuma tezgahına
Koyundan kırkılan yün (yapağı) yıkanarak, güneşte kurutuluyor. Ayrıştırılan bu yün, kirmende (pamuk eğirmeye yarayan, tahtadan yapılmış bir tür iğ) eğrilerek, iplik haline getiriliyor. Elde edilen ip yumakları, kazanlarda boyanıyor. Boyama işlemi sırasında doğal bitkiler (çörtük, nar kabuğu, soğan kabuğu, indigo, kök, cehri, ceviz, muhabbet çiçeği) kullanılıyor.
Renklendirilen iplikler dokuma tezgahlarına aktarılarak yöre kadınları tarafından ilmek ilmek dokunuyor ve Barak kilimine dönüştürülüyor. Çoğunlukla iki yüzü de kullanılan, kendine has renk ve desenlere sahip Barak kiliminin Türkmen, biçkili, aykırı biçkili, çengelli, yelekli, ürkütme yelekli, koca yanışlı olmak üzere yedi çeşidi bulunuyor.