Liseyi Ankara'da bitiren ve ayrılmamak için aynı şehirde eğitimlerine devam eden 23 yaşındaki ikizlerden Dilara Akdağ, 4 yıl önce Kırşehir Ahi Evran Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji bölümünü bitirdi.
Kardeşi Dilruba da aynı fakültenin tarih bölümünü kazandı. Dilruba, 1 yıl sonra yatay geçiş yaparak antropoloji bölümüne devam etti.
Yaklaşık 4 yıldır Kırşehir Kalehöyük kazılarında görev alan Dilara, kazılarda insan ve hayvan kemiklerinin bulunması nedeniyle bir antropoloğa ihtiyaç duyulunca kardeşini önererek ikiziyle çalışmaya başladı.
Arkeolog Dilara tarihi eserler konusunda, antropolog Dilruba da kemik buluntularında kazı çalışmalarına destek oluyor.
Hiç ayrılmadılar
Yaklaşık 1 yıldır aynı kazıda görev alan ikizlerden Dilara Akdağ, kardeşiyle farklı bölümlerde olmalarına rağmen aynı şehirde okumaları nedeniyle mutlu olduklarını söyledi.
Kardeşi Dilruba ile hiç ayrılmadıklarını anlatan Akdağ, şöyle konuştu:
"2014 yılında üniversiteye başladık. O tarih bölümünü okuyordu. İkimizde aynı şehri istedik çünkü şimdiye kadar hiç ayrılmadık. Üniversiteyi farklı şehirlerde okursak zor olur diye düşündük. Ben arkeolojiyi yazdım, kardeşim tarih bölümünü yazmıştı. Daha sonra antropolojide yapabileceğini düşündü ve o bölüme geçiş yaptı."
Bu yıl ilk kez beraber çalışıyorlar
Arkeoloji bölümüne başladıktan bir süre sonra Kalehöyük kazılarında görev aldığını belirten Akdağ, şunları söyledi:
"Kalehöyük kazılarında benim dördüncü senem. Kardeşim bu sene ilk defa geliyor. Bizim alanımızla fazla ilgili değil. Buradan sadece seramik ya da mimari yapı değil çok sayıda insan ve hayvan kemiği de bulduğumuz için yardımı olacağını düşündük. Sonuçta bir antropolog gözüyle bakmak daha iyi olur. Kemikler konusunda bizden daha fazla bilgisi var. Gelmesini rica ettik, hocam da kabul etti. Bu sene ilk defa beraber çalışıyoruz. Eğlenceli de oluyor. Farklı bir duyguymuş."
"Dilara ile çalışmayı çok istiyordum"
Dilruba Akdağ da Kalehöyük'teki ilk senesi olduğunu, daha önce hiç kazılarda yer almadığını vurgulayarak, "Çok fazla hayvan ve insan kemiği çıktığı için ben de buraya gelmeyi aynı zamanda Dilara ile çalışmayı çok istiyordum" dedi.
İkiz olmalarından dolayı öğretim üyelerinin zaman zaman kendilerini karıştırdığını bu nedenle de ilginç durumlarla karşılaştıklarını anlatan Akdağ, şöyle konuştu:
"Kırşehir'de fazla ikiz yoktu. Farklı farklı tepkiler aldık. Hocalarımız bizi karıştırıyordu. Kardeşimi ben, beni kardeşim zannediyorlardı. Bir hocam 'Başka yerde seni görüyorum, selam veriyorum, yabancıymışım gibi bakıyorsun' diyordu. Bayağı bir karıştırıyorlardı. Böyle komik anılarımız oldu."
Kaynak: AA