Gelişen teknolojiyle sayıları her geçen gün azalan zanaatçılardan biri olan Ferzende Gülyuva, 8 yaşında çırak olarak başladığı terzilikte, arızalanan dikiş makinelerini de tamir etmeyi öğrendi. Gülyuva, hiç eğitim almamasına rağmen azim ve kararlılıkla kendisini bu işte geliştirdiğini söyledi.
Sağlığı elverdiği sürece mesleğini sürdürmek istediğini vurgulayan Gülyuva, aradan geçen 53 yıla rağmen mesleğine ilk günkü aşk ve heyecanla bağlı olduğunu belirtti.
"İnsanlara faydalı olmaya çalıyorum" diyen Gülyuva, "150-200 yıllık dikiş makinelerinin tamirini de sevgi ve aşkla yapmaya çalışıyorum. Bu makineleri geçmişin birer hatırası olarak görüyorum" diye konuştu.
Gelinlere çeyiz verilen makineleri atmak istemiyorlar
Gülyuva, eski dikiş makinelerinin teknolojiye rağmen işlevini koruduğunu, müşterilerinin sadece Sur'dan değil yakın il ve ilçelerden de geldiğini anlattı.
İnsanların kendileri için değerli olan dikiş makinelerini atmak istemediğini belirten Gülyuva, "Kimileri ninesinden kimileri annesinden kalan makineleri getiriyor. Kulp, Silvan ve Hani gibi ilçelerin yanı sıra Mardin'den dahi müşteri geliyor. Bu makineler yenilerinden daha sağlam" dedi.
Gülyuva, geçmişte gelinlere çeyiz verilen makinelerin, bozulsa da atılmak istenmediğini anlatarak, eski makineleri tamir ederek teknolojiye karşı işlevlerini sürdürmelerini sağladıklarını söyledi.
Çırak bulmakta zorlanıyor
Dikiş makinesi tamiri ile ailesinin geçimini sağladığını, elinden geldiği kadar da işini yapmaya devam edeceğini vurgulayan Gülyuva, çırak bulmakta sıkıntı yaşadığı için kimi zaman işleri zor yetiştirdiğini belirtti.
Sur'da 3 yıl önceki terör saldırılarında iş yerinin zarar gördüğünü söyleyen Gülyuva, "Ona rağmen işimi sürdürmeye devam ettim. İşimizi sürdürmek zorundaydık. Teröre rağmen, her türlü sıkıntıya rağmen yine de çalışıyoruz. Çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
Kaynak: AA