Sofralar, Cumhuriyetin kurucusu Atatürk'ün yaşantısında önemli bir yer tutuyordu.
Fikir sohbetlerinin çokça yapıldığı bu sofraların ortak noktası sadeliğiydi.
Atatürk'ün bir asker olduğunu hatırlatan Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hayati Beşirli, "Böyle olunca beslenme düzeni de askerlik esasında şekilleniyor. Sabah kahvaltısı oldukça mütevazıdır. Bazen sadece yoğurt ve bir dilim ekmekle ikindiyi bulduğu ifade edilir." ifadelerini kullandı.
Mütevazi sofraları severdi
Hatıra kitaplarında, Atatürk'ün kahvaltının hemen ardından orta şekerli kahve içtiği söyleniyor.
Ispanaklı böreği de çok severdi. Ancak annesinin yaptığı gibi Selanik usulünü tercih ederdi.
Beşirli, bu sevgiyi şöyle anlatıyor:
"Atatürk’ün Selanik’te doğması, Selanik mutfağına ilişkin unsurları da önemli kılar ki çok tatlı sevmemesine rağmen peynir tatlısını sevdiği söylenir. Sabah da gül reçelini söylediği ifade edilir hatıralarda."
Yeniliklere açık olan Atatürk, bazı kaynaklara göre haşlanmış kuşkonmazı da severdi.
Nice fikirlerin tartışıldığı, nice sohbetlerin yapıldığı sofralar adeta bir okul gibiydi. Geriye yürekleri ısıtan, hafızalarda tatlı anılar bırakan Atatürk fotoğrafları kaldı.