91 yaşındaki Cumhuriyet çınarı Ayfer Neyzi... Mustafa Kemal Atatürk'ün vefat haberini aldığı o acı günü dün gibi hatırlıyor...
"8 yaşındaydım. Okulumuz eve çok yakındı. Öğlen saatlerinde eve gelirdim. Baktım aşağıdaki komşunun radyosu yüksek açılmış, bir şeyler söylüyor. Balkona çıktım, bir kulak verdim ve acı haberi aldım. Ağlamaya başladım."
"Kenetlenmiş bir aile gibiydik, duygusal bir bağımız vardı"
Ayfer Neyzi'nin babası, Atatürk'ün silah arkadaşlarından, Bandırma Vapuru'ndaki kurmaylardan biri olan Topçu Binbaşı Kemal Doğan'dı.
Neyzi, "Aile gibiydik" sözleriyle anlatıyor Atatürk ile yakınlığını:
"Bütün İstanbul sanki Dolmabahçe ile Sarayburnu arasında birikmiş. Atatürk'ün silah arkadaşları geldi, önümüzden geçti. Top arabasının önünde bir davul vardı. Belli aralıklarla davula biri vuruyordu. Sanki Ata'mızın sonsuzluğa yürürken çıkardığı ses gibi geldi."
"Atatürk'ün sayesindedir bütün kadınların özgürlüğü"
Ayfer Neyzi'nin hayatında büyük izleri oldu Mustafa Kemal Atatürk'ün. Genç Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ferdi olduğu için, onu her zaman minnetle andı.
"Onun sayesinde verimli uğraşlarım oldu özgür bir insan olarak yaşayabildim. Atatürk'e benim ve bütün kadınların son derece büyük minneti vardır. Atatürk'ün sayesindedir bütün kadınların özgürlüğü."
Ayfer Neyzi, Atatürk'le beraber Samsun'a çıkan babasından kalan hatıralara gözü gibi bakıyor.
En değerli emanetlerden biri de Atatürk'ün el yazısı ile yazdığı terfi mektubu.