Gürsel Karaaslan, 7 yaşından itibaren ilgi duyduğu mesleğe, 12 yaşındayken babasını kaybedince amcasıyla devam etti.
Demirin ısıtıldığı ocakta körük çekerek mesleğe başlayan Gürsel usta, yarım asırdır balta, nacak ve çeşitli tarım aletleri üretiyor.
Gürsel Karaaslan, bu işi çok sevdiğini, demirciliğe aşık olduğunu söyledi.
Babası ve amcasından kalan meslekte yarım asrı devirdiğini belirten Karaaslan, "Sabah gelirim dükkanıma, pirim Hazreti Davut'un adını anar işime öyle başlarım. Akşam da evime gider sağlıklıca oturur dinlenirim. Çalıştığımdan mıdır nedir, Allah'a şükür hiçbir hastalığım da yok" dedi.
Karaaslan, ilkokulu bitirince vefat eden babasından gördüğü demirciliği amcasıyla ilerlettiğini, kendi dükkanını açmasıyla da ustalık seviyesine ulaştığını anlattı.
"Gençleri seviyorum ama bu işlerde çalışmak istemiyorlar"
Demirciliğin zor bir meslek olduğunu ifade eden Karaaslan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu demircilik sayesinde 4 çocuk büyüttüm ve okuttum. Hepsi de üniversite mezunu oldu. Bu işe başladığımız zamanlar atların ve öküzlerin çifte sürüldüğü pulluk demirleri yaygındı, daha çok onları yapardık. Sonra işler değişti, traktörler yaygınlaştı, o aletler kullanılmıyor. Şimdi balta, nacak, çapa gibi aletler yapıyorum. Ömrümün sonuna kadar da bu işi sürdürmeyi düşünüyorum."
Karaaslan, demirciliğe ilginin olmadığını, gençlerin bu mesleğe rağbet etmemesinden üzüntü duyduğunu ifade etti.
Kendi evlatlarının bile bu mesleği yapmak istemediğini kaydeden Karaaslan, "Gençleri seviyorum ama bu işlerde çalışmak istemiyorlar. Türkiye'de üniversiteden önce meslek liselerine önem verilmeli. Meslek liseli öğrenci buraya gelecek, benim yanımda 3-5 ay çalışıp mesleği görecek" diye konuştu.