Kurban Bayramı tatilini verimli bir şekilde geçirmek için tatil yörelerine gitmek gerekmiyor. Tatilini İstanbul’da geçirmek isteyenler için de şehrin dört bir yanında pek çok seçenek bulunuyor. Gülhane Parkı’nda yürüyüş, Anadolu Kavağı’nda kahvaltı ya da Prens Adaları'nda bambaşka sakinliğe yolculuk gibi… İşte İstanbul’da ailece güzel bir gün geçirmek isteyenler için derlediğimiz 10 rota.
[Gülhane Parkı / Fotoğraf: DepoPhotos]
1. Gülhane Parkı
Tarihi yarımadada bir gün geçirmek isteyenler için Gülhane Parkı iyi bir seçenek. Topkapı Sarayı’nın hemen yanında yer alan Gülhane Parkı, ilk defa 1912’de halkın ziyaretine açıldı.
Gökyüzüne uzanan ağaçları ve peyzajıyla dikkat çeken park, turistler için de önemli bir cazibe noktası. Parkın içerisinde İslam Bilim ve Teknoloji Tarihi Müzesi de gezilebiliyor.
2. Çubuklu Korusu
Beykoz sınırları içerisinde yer alan Çubuklu Korusu, Hidiv Kasrı’nın da içinde yer aldığı 17,2 hektarlık devasa büyüklükte bir alan. Geçmişi Bizans dönemine dek uzanan Çubuklu Korusu’nda o günlerin izlerini taşıyan su yolları bulunuyor.
Osmanlı döneminde inşa edilen Hidiv Kasrı, Çubuklu Korusu’nun en fazla ziyaret edilen mekanı. Ağaçlar arasında uzun bir yürüyüş yapmak ve kuş cıvıltılarını dinlemek isteyenler için Çubuklu Korusu iyi bir seçenek.
[Anadolu Kavağı, Tarihi Yoros Kalesi / Fotoğraf: DepoPhotos]
3. Anadolu Kavağı
Küçük ve şirin bir balıkçı kasabası Anadolu Kavağı… Deniz kenarında ailece güzel bir gün geçirmek isteyenler için de ideal bir seçenek. Eminönü’nden kalkan Boğaz hattı vapurlarıyla rahatça ulaşılabilen Anadolu Kavağı, özellikle hafta sonu şehrin gürültüsünden kaçmak isteyenleri ağırlıyor.
Geçmişi 18’inci yüzyıla dek uzanan Cevriye Hatun Çeşmesi, 1593’e tarihlenen Midilli Ali Reis Camii, Yoros Kalesi, Yuşa Tepesi gibi gezip görülebilecek bir dizi adres mevcut.
4. Fatih Korusu Tema Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi
Eski adı Otağtepe olan Fatih Korusu, Kavacık sırtlarında yer alıyor. 2000 yılında TEMA- Vehbi Koç Doğa Kültür Merkezi olarak İstanbullulara kapılarını açtı. Fatih Sultan Mehmet ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nü gören manzarasıyla büyüleyen koru, gününü yürüyüş yaparak doğayla iç içe geçirmek isteyenleri ağırlıyor.
Fatih Korusu’nda gezi yollarının yanı sıra seyir terasları, nilüfer gölü, taş köprü, ve su sarnıcı gibi alanlar dikkat çekiyor. 27 bin metrekare çim alanı ve yaklaşık 10 bin metrekareye yayılan yürüyüş yollarıyla Fatih Korusu, her gün yerli yabancı çok sayıda kişiyi ağırlıyor.
[Mihrabat Korusu / Fotoğraf: Getty Images]
5. Mihrabat Korusu
Kanlıca sırtlarında yer alan Mihrabat Korusu, doğayla iç içe bir gün geçirmek isteyenler için ideal bir seçenek. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Mısırlı Abbas Halim Paşa tarafında kızı Rukiye Hanım’a hediye edilen Mihrabat Korusu, yürüyüş parkurları, dinlenme alanları ve çocuk parklarıyla her yaş grubuna hitap ediyor.
6. Aydos Tepesi
İstanbul’un en yüksek noktası olarak bilinen Aydos Tepesi, Kartal ilçesi sınırlarında yer alıyor. Osmanlılar döneminde av sahası olarak kullanılan Aydos Tepesi, çam ormanlarından yayılan mis gibi havasıyla yürüyüş yapmak isteyenleri ağırlıyor.
Aydos, piknik yapmayı sevenler için de iyi bir alternatif. Özellikle göl kenarındaki alanları her gün piknik yapmaya gelenlerle dolup taşıyor.
[Prens Adaları, Kınalıada / Fotoğraf: DepoPhotos]
7. Prens Adaları
İstanbul’un göz bebeği Prens Adaları her gün yerli ve yabancı pek çok ziyaretçiyi ağırlıyor. Vapurdan adım atıldığı anda İstanbul’un gürültüsünün geride kaldığı adaların yokuş sokakları yürüyüş yapanlar ve bisikletle adayı turlayanlarla dolup taşıyor.
Adalar'ı ziyaret edenler için görebilecekleri pek çok tarihi yapı da bulunuyor. Kınalıada’da Dönüşüm Manastırı, Panayia Rum Ortodoks Kilisesi, Heybeliada’da Aya Yorgi Uçurum Manastırı, Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi, Burgazada’da Sait Faik Abasıyanık Müzesi ve Büyükada’da Aya Yorgi Kilisesi bunlar arasında sayılabilir.
8. Polonezköy
İstanbul’a yakın ama gürültüden de bir o kadar uzak... Polonezköy, yabani kuş sesleri ve yemyeşil doğasıyla İstanbulluların başlıca kaçış noktalarından biri. Yürüyüş, kahvaltı, barbekü keyfi, hafta sonu gezisi, bisiklet turu gibi pek çok alternatife sahip.
Köy tarihçesinin ve eski köy fotoğraflarının sergilendiği Zofia Rizi Anı Evi, tarihi köy kilisesi, köy merkezinde bulunan kültür evi ve ağaç oyma heykel sergisi yine Polonezköy’e yolu düşenlerin uğrayabileceği adresler arasında yer alıyor.
[Nakkaştepe Millet Bahçesi / Fotoğraf: AA]
9. Atatürk Arboretumu
Sarıyer sınırları içerisinde yer alan Atatürk Arboretumu sayısız ağaç ve bitki çeşidiyle doğayla iç içe bir gün geçirmek isteyenler için eşsiz bir seçenek. Canlı bir bitki müzesi olan Atatürk Arboretumu göletleri, yürüyüş yollarıyla şehrin gürültüsünden uzaklaşmak için iyi bir kaçış noktası.
Geçmişi 1940’lı yıllara dek uzanan arboretumda 1500’ü aşkın bitki türü bulunuyor. Arboretumun içerisinde Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaptırılan Kirazlıbent ile 1916’da kurulan Türkiye’nin ilk fidanlığı da yer alıyor.
10. Nakkaştepe Millet Bahçesi
İstanbul Boğazı’na bakan bir yamaçta yer alan Nakkaştepe Millet Bahçesi 90 bin metrekarelik bir alana kurulu. Ailece güzel bir gün geçirmek isteyenler için pek çok aktivitenin yer aldığı Naklaştepe Millet Bahçesi, her gün çok sayıda ziyaretçiyi ağırlıyor.
Bitki ve ağaç türleri açısından da hayli zengin olan Nakkaştepe Millet Bahçesi Boğaz manzaralı mesire alanı, yürüyüş parkuru, macera parkuru, açık ve kapalı çocuk oyun alanlarıyla 7’den 70’e herkese hitap ediyor.
0ºC
Ankara
