Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesindeki 100 haneli Sarıbal Mahallesi sakinleri, koronavirüs nedeniyle köylerinden dışarı çıkmayınca boş zamanları için arayışa girdi.
Doğduğu mahallenin ortaokulunda 4 yıldır beden eğitimi öğretmeni olarak görev yapan Yusuf Avcıbaşı, köylülerin bu zamanlarını sağlıklı ve kaliteli bir şekilde değerlendirmesi için onları spora yönlendirmeye karar verdi.
İlk önce voleybol oynamaya başlayan mahalle sakinleri, pandemideki artan vakaların ardından sosyal mesafeye uygun olan tenis ile tanıştı.
Kendi imkanlarıyla yaptıkları toprak sahaya yöresel kıyafetleri olan şalvar ve poşu ile ayak basan köylüler tenisi çok sevdi.
Malzeme eksikliği ve sahadaki zemin bozukluluğuna rağmen her yaş grubunun raket salladığı köyde, tenis karşılaşmaları renkli görüntülere sahne oluyor.
"Voleybol filesini tenis filesine dönüştürdük"
Beden eğitimi öğretmeni Yusuf Avcıbaşı, ilk önce tenis kortu oluşturarak işe başladıklarını, daha sonra malzeme temin etmeye çalıştıklarını söyledi.
İlk başlarda insanların tenise ön yargılı baktığını daha sonra bu algının kırıldığını anlatan Avcıbaşı şöyle konuştu:
"Pandemiden dolayı herkes köydeydi kimse dışarı çıkmıyordu, ilk başta bunu hoş karşılamazlar diye dönüşler aldım. Sosyal mesafeye uyan bir branştı, önce sahamızı oluşturduk, filemiz bile tenis filesi değil voleybol filesi, kendi imkanlarımızla imkansızlıklar içerisinde böyle birşey yapmaya çalıştık. Şimdi herkes bundan memnun kaldı, oynamaya başladılar. Milli Eğitim Bakanı'mız Ziya Selçuk'un 'Öğrencileri sanatın ve sporun ince ayarından geçirmek lazım' sözünü ilke edinerek bende bunu hayata geçirmeye çalıştım."
Yaşlılar da tenis meraklısı
Köylülerin tenisi çok sevdiğini ve kendi aralarında mini turnuvalar bile yapmaya başladıklarını belirten Avcıbaşı, ön yargılı kişilerin bile sonralarda raketi eline aldığını ve bu durumun kendilerini çok mutlu ettiğini söyledi.
Yusuf Avcıbaşı, "Köy yeri olduğu için kadınlar çekiniyor ve biraz utanıyor. Önce yaşlılar da bu duruma çok sıcak bakmıyorlardı yavaş yavaş izlemeye geldiler, sonra 'ben de biraz vurayım, raketi ben de kullanabilir miyim' diye başladılar, yaşlı nüfus da böyle böyle sahaya girdi, şu an onlar da oynuyorlar" dedi.
Merak edip çevre köylerden izlemeye geliyorlar
Köyde tenis oynandığını duyan civar köylerden insanların zaman zaman buraya izlemeye geldiklerini belirten beden öğretmeni Avcıbaşı, imkan verilmesi halinde bu sporun daha da yaygınlaşabileceğine inandığını vurguladı.
Köylüleri spora kanalize edebildiği için mutlu olduğunu anlatan Avcıbaşı, şunları söyledi:
"Şu anda malzeme ihtiyacımız var, ilk başta köylüler pek sıcak bakmadıkları için ilgi göstermiyordu ama şu an tenise bayağı ilgi gösteriyorlar. Kendi imkanlarımızla sahayı çizdik, voleybol filesini tenis filesine dönüştürdük, kendi imkanlarımızla bir şeyler yapmaya çalıştık. Köy halkı tenisi sevdi. Şu anda imkan ve malzeme eksikliğimiz var, onları bir şekilde temin edebilirsek tenisin çok daha güzel yerlere geleceğini düşünüyorum."
"Onların o heveslerini ve arzularını görünce izin verdim"
Tenis kortunun yapıldığı arazinin sahibi Ahmet Piranvize ise köylülerin tenisi benimsediklerini ve çok sevdiklerini belirtti.
Piranvize, sahanın yapılış hikayesini şöyle anlattı:
"Pandemi döneminde insanlar sıkılınca biraz spora yöneldiler özellikle bu tenisi bayağı benimsediler ama ilk başta kortları yoktu. Yusuf hoca benden rica etti 'evinizin önündeki bahçe daha düz eğer müsade ederseniz orada bir kort kuralım' dediler, ben de 'olur' dedim. Onların o heveslerini ve arzularını görünce izin verdim. Hatta sahayı çizerken de ben de onlara yardımcı oldum. Özellikle gençlerin çok hoşuna gitti, imkanlar el verdiği ölçüde oynuyorlar, ben de zaman zaman onlara katılıyorum."
Köylülerden 5 çocuk babası Ahmet Avcıbaşı ise Yusuf hoca sayesinde tenisle tanıştıklarını ve bu sporu çok sevdiklerini belirterek, "Bu pandemi zamanında tenisle tanıştık, çocuklarımızla toplanıp oynuyoruz. Bizim korta ve malzemeye ihtiyacımız var. Bu konuda yardımcı olunursa seviniriz. Bu sahayı da köylüler el ele vererek sevdik, ama saha düzgün olmadığı için çok iyi oynayamıyoruz" dedi.