Yaşar Kemal'in "Bakın şu sarı sıcak, bir çökmüş ki insanın kemiklerini kavuruyor, eritiyor" diye tasvir ettiği Adana Çukurova'nın bunaltıcı havasında tarlada çalışmak zorunda olan işçiler, ağustos ayının ortalarından itibaren elle pamuk hasadına başlıyor.
Makinelerin giremediği arazilerde insan gücüyle toplanan pamuk, "duvarında bile ot biten" bereketli Çukurova topraklarında önemini koruyor.
Günün ilk ışıklarıyla hasat
Tarlaların yakınındaki köylere kurdukları çadırlarda zorluklar içinde yaşayan tarım işçileri, çuvallarını bellerine bağlayıp günün ilk ışıklarıyla pamuk hasat ediyor.
İşçilerin asıl zorlu mesaisi, yakıcı güneşin kendini göstermesi ve nemin çoğalmasıyla başlıyor.
Zaman zaman 40 dereceyi aşan sıcakta pamuk toplamayı sürdüren rençperler, pamuk doldurdukları çuvalları traktörün römorkuna yüklüyor.
Günlük ortalama 100 ile 200 kilogram arasında pamuk toplayarak 50-100 lira kazanan işçiler, günün büyük bölümünü tarlada geçirmelerinden sonra gün batımıyla çadırlarına dönüyor.
"İnsan gücüyle hasat yapıyoruz"
Çiftçi Veli Şahbaz, pamuk hasadına bu hafta başladıklarını söyledi. Tarlasının yamaçta ve taşlı olması nedeniyle makine kullanamadıklarını anlatan Şahbaz, şöyle konuştu:
"Biz elle hasat etmek zorundayız. Makinenin iğneleri taşa çarptığı zaman kıvılcım çıkarıyor. Pamuk ve makinenin yanma ihtimali var. Yangın çıkmaması nedeniyle elle almak zorundayız. Ama ovadaki pamuğun tamamı biçerdöver makineleriyle hasat edilecek."
Şahbaz, 50 dönüm tarlada hasadın 20 işçiyle 4-5 günde bitirilebildiğini vurgulayarak, "Makineyle toplamak daha avantajlı ama biz tarla taşlı olduğu için elle toplamaya mecburuz. İnsan gücüyle hasat yapıyoruz. İşçiler sabah saat 05.00'te kalkıyorlar. Çadırlardan buraya getiriyoruz, her şeyini karşılıyoruz. Bu sıcakta pamuğu topluyorlar, Allah razı olsun" dedi.
"Akşama kadar terden su içinde kalıyoruz"
İşçi Emir Bakır ise, sabah erken saatlerde kalkarak tarlaya gittiklerini anlattı.
Sabah serinliğinde işe başladıklarından bahseden Bakır, "Saat 09.00'a kadar çalışıyoruz. Sabah serinlikte çalışmak daha kolay oluyor. Daha sonra kahvaltımızı edip dinlendikten sonra tekrar işe koyuluyoruz. Günün büyük bölümünü tarlada geçiyoruz. Sabah kahvaltıda, öğle yemeğinde ve akşam üstü dinleniyoruz" dedi.
Bakır, sıcak havaların kendilerini zorladığını belirterek, şunları söyledi:
"Akşama kadar terden su içinde kalıyoruz. Bu şartlar altında pamuk toplamaya çalışıyoruz. Mesela portakal hasadında ağaç gölgesindesin. Burada açıkta, sıcağın altındasın. Pamuk hasadı biraz daha emek, zahmet istiyor. Yorucu bir iş, herkes bu işi yapamaz. Günde kişi başı 200 kilogram topluyoruz. 100 liraya geliyor yevmiyemiz. Bir ailede 5-6 kişi olduğu zaman 400-500 lira yevmiyemizi alıyoruz."
Kaynak: AA