80’ler ve 90’lar…
Yaşı müsait olanların özlemle yâd ettikleri bu dönemler Beylikdüzü’nde bulunan “Nostalji Müzesi” ile yeniden hayat buluyor.
Müzede, 80 ve 90’lı yıllara ait içerisindeki eşyalarıyla bir bakkal, sıra ve masalarıyla bir sınıf ve o yılların esintilerini taşıyan oturma odası yer alırken, oyuncak bölümünün rafları ise ziyaretçilerini 1950’li yıllara kadar götürüyor.
Üç katta binlerce objenin sergilendiği müzede ziyaretçiler kendilerini zaman tünelinde buluyorlar.
Her şey bitpazarında başladı
Müze fikrinin sahibi Hakan Çelik.
Özel bir işletmede idari işler müdürlüğü yaparken istifa eden Çelik, hayallerini gerçekleştirmek için ilk adımını atmış. Yola çıkış hikâyesi ise yıllar önce gittiği bir bitpazarında başlamış.
“Kafamda hep böyle bir şey vardı. Yıllar önce gittiğim bitpazarında çocukluk günlerimden hatırladığım bir oyuncakla karşılaştım. Tabi hemen satın aldım. Bu oyuncakla birlikte yine çocukluğumdan aklımda kalan objeleri, eşyaları da biriktirmeye başladım. Kısa sürede sayıları binleri buldu. Baktım ki koyacak yer bulmakta zorlanıyorum bunları sergileyeceğim bir alan düşünmeye başladım.
Önce kafe olarak planlandı
Kimi objeler için Türkiye’nin pek çok yerine seyahatler de düzenleyen Hakan Çelik bir kafe açarak sergilemeyi düşünse de objelerin zarar göreceği endişesiyle müze fikri daha sıcak gelmiş. Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan aldığı destek ile kolları sıvamış ve ortaya Nostalji Müzesi çıkmış.
Müzenin girişinde ziyaretçileri birbirinden renkli nostaljik objelerle dolu bir hol karşılıyor.
Üst katlara çıkıldığında ise herkesin kendisinden ve anılarından bir parça bulabileceği bir oturma odası, sınıf ve bakkal ziyaretçilerin karşısına çıkıyor.
Objelerin hepsi tek tek kayıtlı
Müze ziyaretinden ziyaretçilerin büyük keyif aldıklarını anlatıyor Hakan Çelik. Hatta duygulanıp ağlayanlara bile şahit olmuş.
“Bu büyüklükte bir müze normalde yarım saatte gezilebiliyor. Ancak bizim ziyaretçiler 1-1,5 saat kalıyorlar. Kendi geçmişlerinden objelere rastladıklarında duygulanıyorlar. Ağlayanlar bile oluyor. Zaman zaman objelerden satın almak isteyenler çıkıyor ancak objelerin tamamı Kültür Bakanlığı envanterine kayıtlı. Bu nedenle böyle bir şey mümkün değil. Bizim önerimiz herkesin bu objeleri bu mekânda görmesi yönünde. Aileler çocukları ile gelirlerse, çocuklarına kendi çocukluk dönemlerini anlatarak oldukça eğlenceli zaman geçirebilirler.”
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu