İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğünce desteklenen, Pazaryeri Kaymakamlığı Halk Eğitim Eğitim Spor Kulübü ile İl Gençlik Hizmetleri ve Spor Müdürlüğünce yürütülen proje kapsamında açılan kurstaki 45 kadın ile 6 özel gereksinimli genç, haftanın 5 günü 40 saat çalışarak çeşitli desenlerde çömlek üretiyor.
Ortaya çıkardıkları eserlerle öğretmenlerini bile şaşırtan kadınlar, çömlekten yaptıkları "Kaplumbağa Terbiyecisi", "Türkiye haritasının kabartması" gibi birbirinden farklı objelerle takdir topluyor.
Proje kapsamında üretilen ürünler, tespit edilecek 40 elçiliğe hediye olarak gönderilecek.
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünde görevli Sevcan Akıncı, kursiyerlerin çoğunun ilkokul mezunu ve mesleksiz kadınlar, bir bölümünün de özel gereksinimli gençler olduğunu söyledi.
Proje duyurularının ardından başvuran kişilerin, haftanın 5 günü, günde 8 saat öğretmenlerle çömlek tasarımı yaptığını belirten Akıncı, "Tasarılarını toprağın üzerine işleyerek birbirinden güzel çömlekler yapan kadınlar azmiyle herkesi şaşırtıyor. Seçilecek eserler elçiliklere gönderilecek. Bu projeyi farklı kılan da bu oldu. Bize geldiklerinde kursiyerlerin hiçbirinin eli toprağa değmemişti" dedi.
"Çok güzel işler çıkıyor"
Kurs öğretmeni ve Kınık Köyü Çömlekçilik ve El Sanatları Derneği Başkanı İsmail Tekin de Kınık köyünde 135 yıldır çömlekçilik yapıldığını anlatarak, şöyle konuştu:
"Ata mesleğimiz olduğu için 15 yaşında sanata gönül verdim. Projeye ilk eğitimci olarak atandığımdaki tereddütlerim eğitime başladıktan sonra tamamen ortadan kalktı. Müthiş bir enerji gördüm bayan arkadaşlarda, çok hırslılar. Çok güzel işler çıkıyor. Çömlekçiliği biraz gelenekselden geleceğe taşımaya çalışıyoruz. Bir arkadaşımız Osman Hamdi Bey'in Kaplumbağa Terbiyecisi resmini işliyor, bir arkadaşımız 60 santimetrelik tepsiye Türkiye kabartması çalışıyor. Birçok arkadaş bunu devam ettirmek istiyor."
"Bu kurs özgüven kazandırdı"
Bir çocuk annesi Ayten Karadeniz zamanla iyi işler çıkarmaya başladıklarını dile getirerek, "Evdeki tüm stresimizi burada atabiliyoruz. Toprak, enerjimizi alıyor. Eşim devamını getirmemi istiyor" diye konuştu.
Gülsün Sat da kursta aile ortamı olduğunu belirterek, "Toprağa dokunmamıştık bugüne kadar. Burada çok eğleniyoruz. Keşke gençlik yıllarımda seramik okuluna gitseymişim" dedi.
2 çocuk annesi 33 yaşındaki Figen Dursun ise, çocukluğunun Erzurum'da geçtiğini ve evlendikten sonra Bilecik'e gittiğini ifade ederek, şöyle konuştu:
"Bu kurs bana bilgi ve özgüven kazandırdı. Bu sanatı devam ettireceğim inşallah. Eserim bittiği zaman bir elçiliğe göndereceğiz."
Kaynak: AA