Batı Karadeniz Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürü Mustafa Arslan, Bolu-Kıbrıscık kara yolu üzerinde tespit ettikleri bazalt sütunların ender oluşumlardan biri olduğunu, bu tip jeolojik ve jeomorfolojik oluşumların yer kabuğunun geçmişi hakkında deliller oluşturduğunu ve araştırma yapılması gerektiğini söyledi.
"Çok güzel oluşumlar meydana gelmiş"
Bolu'ya yaklaşık 32 kilometre uzaklıkta tespit ettikleri sütunların adından da anlaşıldığı gibi bazalt kaynaklı granit, andezit gibi volkanik kayaçlardan olduğunu söyleyen Arslan, "Ama buranın özellikleri çok farklı. Normalde bazaltlar, yeryüzünde büyük kayaçlar halinde ya da büyük bloklar halinde görülebilmekte. Buradaki oluşuma dikkat ettiğimiz zaman sütunlar görüyoruz. Çok güzel oluşumlar meydana gelmiş. Bunların oluşması için belirli bir süreç, uygun sıcaklık ve basınç gerekiyor" diye konuştu.
"Jeosit alan ilan edilmeli"
Arslan, sütunların oluşum süreci hakkında bilgi vererek, şunları söyledi:
"Yeryüzü çatlaklarından sızan volkanik malzeme ve lav, arazinin durumuna göre uygun yerlerde volkanik göller oluşturmaktadır. Bu volkanik göller de zamanla yeryüzünden derinlere doğru soğumayla beraber büzülme ve daralmalarla çatlaklar meydana gelmektedir. Bu soğuma bazen asırları, yüzyılları bulabilmektedir. Çok yavaş gerçekleşmektedir. Bu soğuma süreci, blokların ve sütunların kalınlığına etki etmektedir."
Bazaltların doğada ender bulunan jeolojik oluşumlar olduğuna dikkati çeken Arslan, jeosit olarak değerlendirilen bu ender oluşumların belirli bir zamanı gösterdiği için korunması gerektiğini vurguladı.
"Toprak altında devam eden kısımları var"
Arslan, bölgede tespit ettikleri bazalt sütunların düzgün nitelikte ve güzel olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
"Buradaki oluşumlarda yaklaşık 50-60 santimetre çapında, 15-20 metre yüksekliğinde bazalt sütunları görebilmekteyiz. Bu tabii şu anda yeryüzüne çıkmış olan kısmı. Bunun daha toprak altında devam eden kısımları var. Benzer örneklerine baktığımızda en yakınımızda Sinop'ta doğal sit alanı olarak ilan edilmiş yer var. Tespit ettiğimiz yer bir koruma alanı. 'Jeosit alan' ilan edilirse gelen ziyaretçiler hem buradaki yapıları görme imkanı yakalayacak hem de bilimsel çalışmalarla bilime katkı sağlanacaktır."
"Buralar jeopark anlamında değerlendirilebilir"
Enstitü olarak daha önce yaptıkları "Bolu Seben Fosil Ormanının Doğal ve Kültürel Değerlerinin Saptanması ve Uygun Yönetim Planının Geliştirilmesi" çalışması kapsamında bölgede 81 doğal ve kültürel değer belirlediklerini anlatan Arslan, bunlardan bazılarının bazalt sütunları, Kınıkçı Kanyonu, Çeltikdere Bizans Kilisesi, Seben Kaya Evleri olduğunu söyledi.
Arslan, bunlar hakkında plan yapılıp harekete geçilmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Hepsi birlikte düşünüldüğünde Bolu bölgesinde bir ekoturizm ya da jeoturizm faaliyeti ortaya çıkabilecek. Bu değerlerin valilik, belediyeler, üniversite ve sivil toplum kuruluşları tarafından bir arada değerlendirilmesi gerekir. Buralar bir jeopark anlamında değerlendirilebilir. Bu yapılmazsa ne olur? Bu bazalt sütunları sadece bazalt malzemesi olarak düşündüğümüz zaman kara yolunda stabilize malzeme olabilmekte ya da peyzajik anlamda Arnavut taşı olarak değerlendirilmektedir. Ama tüketildiğinde bunun geri dönüşü olmamakta. Biz yapılacak planlamalarla sürdürülebilir turizmle beraber bunların daha çok ekonomiye katkısını sağlayabiliriz."