Yenilenebilir enerji kaynakları denilince akla ilk olarak güneş enerjisi geliyor. Türkiye güneş enerjisi konusunda şanslı bir ülke. Nitekim Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası’na göre Türkiye’nin yıllık toplam güneşlenme süresi 2 bin 741 saat. Bir başka ifadeyle günlük güneş görme süresi 7,5 saati buluyor. Bu potansiyelin farkına vararak değerlendirmek isteyenlerin sayısı da her geçen gün artıyor. Sadece sanayi bölgelerinde ya da tarım arazilerinde değil, evlerin çatılarında veya uygun olan cephelerinde de güneş panelleri yardımıyla rahatlıkla enerji üretilebiliyor. ÇATIDER Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Şenal, son dönemde sayıları giderek artan güneş panelleriyle ilgili merak edilenleri TRT Haber’e anlattı.
Türkiye güneş enerjisi anlamında nasıl bir potansiyel taşıyor?
Çok değerli bir coğrafyada yaşıyoruz. Güneşlenme süresinin çok yüksek olduğu bir ülkeyiz. Uluslararası Güneş Enerji Topluluğunun (GÜNDER) yaptığı bir araştırmaya göre Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden başlayan ve batı sahillerine kadar devam eden bir hat üzerindeki çatıların tamamında güneş enerji sistemini yüksek performanslı bir şekilde uygulayabileceğimiz ortaya çıktı.
Güneş enerjisi panelleri nerelere yerleştirilebiliyor?
Geçtiğimiz 10 yıllık periyotta güneş enerjisiyle elektrik üretiminde kullanılan paneller, sanayi tipi ve arazi tipi diye adlandırılan, daha büyük ölçekli alanlarda kullanıldı. Bu aslında uluslararası ölçekte benzer ülkelerin yaptıklarıyla ters bir uygulamaydı. Diğer ülkeler öncelikle çatılar gibi mevcut yapı stoklarının üzerine panelleri yerleştirerek başladılar. Sonra sanayi ve arazi tipine döndüler. Türkiye aradaki farkı kapatabilmek, biraz daha hızlı ilerleyebilmek adına ilk önce sanayi ve arazi tipiyle başladı. Yapılan son düzenlemelerle mevcut yapıların ve çatıların üzerine konulması kararlaştırıldı. Bu düzenlemeyle birlikte aslında güneş enerjisi panelleri, tüm bina tiplerine uygulanabilir hale geldi.
Güneş enerjisi panelleri her çatıya uygulanabiliyor mu?
Çatı kaplamasının tipinden bağımsız olarak her binanın üzerine entegre edilebilen çatı panelleri mevcut. Bunlar belirli bir kafes dizilimine sahip her türlü yüzeye uygulanabilir düzenekler. Eski paneller, çoğunlukla fabrikalar ya da belirli tarım arazilerinin üzerinde güneşe yönlenmiş bir şekilde konumlandırılırdı. Şimdi aynı paneller mevcut bina ölçeğinde, konutlar dahil her türlü binalara uygulanabiliyor. Bir yönetmelikle tüm binaların üzerinde panellerin kullanılabilmesinin önü açıldı.
Evinin çatısına güneş paneli yerleştirmek isteyenlerin nasıl bir yol izlemesi gerekiyor?
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bu konuda düzenlemeler yaptı. Şu anda hepimizin yaşadığı binalarda geçerli olan bu sisteme dahil olabilmek oldukça basit. Mevcut binanızdaki kullanılabilir alanları belli edecek şekilde birtakım başvuru evraklarıyla Bakanlığın ilgili birimlerine başvuruda bulunuyorsunuz. Talep edilen belgelerin akabinde kurulumla alakalı birtakım hazırlıkların, hesaplamaların yapılması gerekiyor. Onay alınıp şebekeye bağlı olup olmama gibi konular da gözden geçiriliyor. Sonra ise kurulumu yapacak firmayla anlaşmalar yapılarak sistem kullanılır hale geliyor.
Bu paneller çatılara zarar veriyor mu?
Normalde hayır. Ancak verilebileceği durumlar da olmuyor değil. Mesela mevcut bir binanın çatısına sonradan monte edilen bir güneş enerji sistemi binaya ilave bir yük getirecektir. Çatının bu sistem uygulanmadan önceki taşıyıcı sisteminin yeterli olup olmadığı kontrol edilmek durumunda. Dolayısıyla taşıyıcı sistemin güçlendirilmesi gerekebilir. Akabinde çatı örtüsüyle mevcut güneş enerji sisteminin entegrasyonunu iyi yapmak gerekiyor. Hangi tip çatıya uygulanıyor ise o çatı tipinin birtakım detay çözümleri mevcut. Gerekli tedbirlerin alınmadığı ve uzmanlar tarafından yapılmayan uygulamalarda bazı sorunlara davetiye çıkartılabilir.
Çatılara güneş paneli koydurmak maliyetli mi?
Geçmişte çok daha maliyetliydi. Günümüzde geçmişe bakarak çok daha düşük maliyetli panellerin üretilmesine ve uygulanmasına başlandı.
Panellerin maliyetini amorti etmesi ne kadar sürüyor?
Eskiden 20 yıla kadar uzuyordu. Günümüzde ise bina tipine ve ölçeğine bakarak ortalama 6-7 yıl sürüyor. Geriye kalan süreç boyunca da tamamen bedelsiz enerji kazanımı oluyor.
Elde edilen enerjinin fazla kısmı nasıl değerlendiriliyor?
Aslında yapılan en önemli düzenleme, alt başlık olarak bu konuda oldu. Bir binanın çatısında üretilen elektriği ihtiyaçlarımız doğrultusunda kullanıyoruz. Gündüz ürettiğimiz elektriği gece kullanabilmemizin yolunu da açabilmemiz gerekiyordu. Yapılan düzenlemelerle gündüz çatınızdaki sistemle elektriği üretiyorsunuz ve şebekeye devrediyorsunuz. Daha sonra ihtiyaç duyduğunuz miktarda enerjiyi şebekeden alıyorsunuz. Bu alışverişten doğan bir mahsuplaşmayı da bakanlık yaptığı düzenlemeyle çözdü. Yani her bir bina, ürettiği elektriği şebekeye satabilir ve ihtiyaç duyduğu kadarını da şebekeden satın alabilir hale geldi.
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu