Bu yıl 250 bin ton sofralık üzüm rekoltesinin beklendiği Sarıgöl'de 115 bin dönüm bağda hasat devam ediyor.
Temel geçim kaynağının bağcılık olduğu ilçede üzümlerin bir kısmını taze, bir kısmını kuruttuktan sonra satan üreticiler, ürünlerinin önemli bir bölümüyle de pekmez hazırlıyor.
Yöre halkının kışın tüketeceği en önemli besinler arasında yer alan pekmez, köylü kadınlar tarafından el birliğiyle hazırlanıyor.
Sabahın erken saatlerinde bağdan toplanan üzümleri yıkadıktan sonra çiğneyip, suyunu ve posasını ayıran kadınlar, elde edilen şırayı tortusu dibine çökene kadar beklettikten sonra büyük kazanlardaki odun ateşinde 4 saat kadar kaynatıyor.
Pekmez, ateş üzerinde yeterli kıvama ulaştıktan sonra ocaklardan indirilerek soğumaya bırakılıyor.
Pekmez köpüğü geleneği
Sarıgöllü Naime Erim, pekmez yapımının olmazsa olmaz geleneklerinden birinin kaynama esnasında oluşan köpüğün ikram edilmesi olduğunu belirterek, "Pekmez yapımı çok zor, tek kişin yapacağı iş değil. Evin erkeği veya komşular bir araya gelerek pekmezlerimizi yaparız. Pekmez kazanda kaynarken üzerinde köpük oluşur. Bu köpük pekmez yapımına yardım eden herkesle içilir. Bu bir gelenektir" dedi.
"Dünyaca ünlü"
Emcelli Mahallesi'nin muhtarı Akif Karadağ da yörede yoğun olarak bağcılık yapıldığını ve pekmez üretiminin yaygın olduğunu söyleyerek, şöyle konuştu:
"Sultaniye üzümümüz artık dünyaca ünlü. Dünyanın pek çok ülkesine ihracatını yapıyoruz. Tadı çok güzel, dolayısıyla bu üzümden yapılan pekmezin de tadı bir başka oluyor. Büyüklerimizden pekmezin kış aylarında insanlara enerji verdiği, soğuk algınlığına, öksürüğe, astıma iyi geldiğini, aynı zamanda kan yapıcı özelliği olduğunu işittik. Bu nedenle kış aylarında bol miktarda pekmez tüketmekteyiz."
Kaynak: AA