Türk edebiyatına gerek yaşamıyla gerekse şiirleriyle adını kazıyan önemli şairlerden biri de Cemal Süreya. Bugün bizlere bıraktığı en büyük mirası ise şiiirleri...
Cemal Süreya kimdir?
Asıl adı Cemalettin Seber olan şair Cemal Süreya, 1931'de Erzincan'da dünyaya geldi.
Annesi vefat edince İstanbul’a giden Süreya, 1942'ye kadar İstanbul'da eğitim gördü. Cemal Süreya'nın ortaokulda başlayan edebiyat merakı, lise yıllarında giderek arttı. Ahmet Muhip Dıranas ve Özdemir Asaf gibi isimleri okuyan şair, üniversite yıllarında takma isimlerle çeşitli dergi ve gazetelerde yazılar yazdı.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Maliye ve İktisat Bölümü'nde okumaya başladı ve 1954'te mezun oldu. Dergilerde karikatürleri de yayımlanan Süreya, kendisini tam olarak “Gül” şiiriyle edebiyat dünyasına duyurdu.
Cemal Süreya ne zaman öldü?
Bir akım oluşturarak kendine özgü bir şairlik örneği gösteren Süreya, şiirlerinin yanı sıra denemeler, tenkit yazıları, şiir ve düz yazı tercümeleri, çocuk kitabı, günce ve derlemelere imza attı.
Bu tarihe kadar birçok devlet kademesinde müfettişlik görevini icra eden usta kalem, 1982'de emekli oldu. Hayatının son dönemleri büyük bir huzursuzluk içinde geçen şair ve yazar, 9 Ocak 1990'da hayata veda etti.
Cemal Süreya şiirleri
Üvercinka
Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye
Laleli'den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil…
Balzamin
Sen el kadar bir kadınsındır
Sabahlara kadar beyaz ve kirpikli.
Bazı ağaçlara kapı komşu,
Bazı çiçeklerin andırdığı.
İş bu kadarla bitse iyi;
Bir insan edinmişsindir kendine,
Bir şarkı edinmişsindir, bir umut
Güzelsindir de oldukça, çocuksundur da
Saçlarınla beraber penceredeyken
Besbelli arandığından haberli
Gemiler eskirken, deniz eskirken limanda
Sevgili.
Bir Gün
Bir gün seni bırakırım ya
Tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu
Evet, gün geliyor, bıkıyorum senden,
Ama İstanbul'dan bıkmak gibi bir şey olur bu.
Afrika
Afrika dediğin bir garip kıta
El bilir alem bilir
Ki şekli bozulmasın diye Akdeniz’in
Hala eskisi gibi çizilir
Haritalarda
Ölüm
Ölüm geliyor aklıma birden ölüm
Bir ağacın gölgesine sarılıyorum
Kaynak: TRT Haber