Erguvan renkteki Özel Halk Otobüsü'nde 1,5 ay önce direksiyona geçen ve şu anda Ayazağa-Kabataş hattında çalışan Uzun'u, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin şirketi Otobüs A.Ş'ye bağlı otobüsü kullanırken görenler önce şaşırıyor, sonra erkek mesleği olarak bilinen ağır vasıta şoförlüğünü bir kadının yaptığına tanık olmanın sevincini yaşıyor.
Uzun, ufak arabalara binmekten ve onları kullanmaktan hiç hoşlanmadığını söyleyerek, "Büyük araç kullanmak çocukluk hayalimdi. Hep büyük arabaları çok sevdim. Okul servisleriyle başladım, otobüsle devam ediyorum" dedi.
Otobüs şoförlüğü macerasının ağır vasıta belgesi almakla başladığını anlatan Uzun, "2000 yılında ağır vasıta ehliyetimi aldım. Bundan sonra daha bir hevesle devam ettim. 2004'te ise SRC-2 ve SRC- 4 belgelerini aldım. Ardından psikoteknik belgesini de aldıktan sonra iş aramaya başladım. Kadın olduğum için çok zorlukla karşılaştım. Tesettürlü olduğum için kimse çalıştırmak istemedi. İş için birçok firmaya başvurdum. Bu firmada üç kadın çalıyoruz" diye konuştu.
"Yanlış salona gelmişsiniz"
Uzun, otobüs koltuğuna oturup İstanbul yollarında yolcu taşıyabilmek için 5-6 yıl uğraş verdiğini vurgulayarak şöyle devam etti:
"Erguvan renkli otobüsler, Özel Halk Otobüsleri olmasına rağmen Otobüs A.Ş'nin denetiminde. Onun için sınav yapılıyor. Otobüs A.Ş'nin sınavına girdim. O sınavı geçemeyen otobüs kullanmıyor. Otobüs A.Ş'nin sınavına girdiğimde 150 erkek adayın içinde tek kadındım. Beni gördüklerinde 'Bu salona yanlış girmişsiniz. Çıkar mısınız?' dediler. Ben de onlara 'Hayır doğru yerdeyim. Listede adım var.' dedim. Listeye baktıklarında ismimi gördüklerinde çok çok şaşırdılar."
Otobüs kullanmadan önce da araç kullandığını, özellikle de özel okullarda servis şoförü olarak görev yaptığını söyleyen Uzun, "8 yıldan bu yana hep araç kullanıyorum. Manuel ve otomatik olmak üzere hiçbir sıkıntı yaşamadan her aracı kullanabiliyorum" dedi.
"Hadi bizi köprüye götür"
Uzun, meşakkatli uğraşın sonunda çocukluk hayaline kavuşmanın mutluluğunu yaşadığının altını çizerek şunları söyledi:
"Büyük arabaları, otobüsleri kullanmayı seviyorum. Yolcular beni görünce önce bir şaşırıyor. Uygulamanın yeni olup olmadığını soruyorlar. Hatta beni böyle örtülü gören bazı vatandaşlar bunun devletin bir uygulaması zannediyor. 15 Temmuz'un ikinci yıl dönümünde ben araç kullanırken bazı yolcular bana 'Abla bu gecenin uygulaması mı? Hadi bizi köprüye götür' diyenler oldu. Ben de onlara 'hayır çalışıyorum ve ekmeğimi kazanıyorum' diye cevap verdim. Araçtan teşekkür ederek iniyorlar."
Kendisini direksiyonda gören yolcuların çok sevindiğini, özellikle kadınlardan çok olumlu tepkiler aldığını anlatan Uzun, "Vatandaşlardan 'Seni burada görmek ne güzel. İyi ki buradasın. Kadınlar her yerde olmalı' gibi çok güzel tepkiler alıyorum. Erkek yolcular da aynı şekilde iyi karşılıyor. Bu zamana kadar memnun olmayan bir kişi bile çıkmadı. Kapıyı açıp içeri yolcu aldığımda beni gördüklerinde sevinç çığlıkları atanlar bile oluyor. Ben işimi çok seviyorum. İnsanlara hizmet etmek hoşa gidiyor. Onun için bunu tercih ettim. Fırsat verenlere de çok teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
Şoför Uzun, otobüs kullanmanın bir zorluğu bulunmadığını ancak İstanbul yolları ve sürücülerin hatalarından kaynaklanan zorluklar olduğunu aktardı ve "Sevince hiçbir mesleğin zorluğu yoktur. İnsanın önce yaptığı işi sevmesi gerekiyor. İşimi çok seviyorum. Zorluklar ise özellikle taksici ve minibüs esnafından kaynaklanıyor. Otobüs toplu taşıma aracıdır. İnsan taşıyoruz -ki bir kısmı ayakta duruyor- biz otobüs şoförleri olarak ani fren yapamayız. Bunu anlamıyorlar" dedi.
Haftanın 6 günü İstanbul trafiğinde otobüs kullanan, bazı yolcuların kendisine "Nebahat abla" diye takıldıklarını dile getiren Sevda Uzun, şimdiye kadar hiçbir olumsuzluk yaşamadığını belirterek, yeni hedefinin İETT kadrosuna geçmek olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynak: AA