Erzurum'da hafta sonları bir araya gelerek "Türklerin savaş oyunu" cirit karşılaşmasına çıkan "dadaşlar", kışın da sıfırın altında 30 dereceye kadar düşen hava sıcaklığı ve yarım metrelik kara rağmen bu sporu yapmaya devam ediyor.
Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya taşıdığı savaş oyunu cirit, "dadaşlar diyarı" Erzurum'da yüzyıllardır yaşatılıyor.
Kentteki cirit sahaları ve açık alanlarda hafta sonları bir araya gelen dadaşlar, önce atlarını kaşağıyla tımar ediyor. Ardından atlarını nalından eyerine kadar kontrol ederek hazır hale getiren cirit meraklıları, daha sonra özel çizme ve formalarını giyiyor.
Bir süre atlarını fazla yormadan koşturan ciritçiler, ardından rakip oyuncularla karşılaşma yapıyor. Soğuk ve karlı havada nefesleri buharlaşan atlar, yarım metrelik karda dört nala koşarak karşılaşmaya renk katıyor.
Kışın sıfırın altında 30 dereceye düşen hava sıcaklığına rağmen cirit oynamaktan vazgeçmeyen dadaşlar, atlarını dört nala sürüp adrenalin yaşarken, ata sporunu da geleceğe taşıyor.
Kentteki cirit müsabakalarına katılan Uzmanlar Atlı Spor Kulübü Başkanı Cüneyt Sayım, yaklaşık 10 yıldır cirit yaptığını belirterek, "Cirit, anlatılmaz yaşanır. Bunu adlandıracak olursak iki canlının tek vücut olduğu bir spor dalıdır. Bu spor dalının dünyada bir benzeri yok. Bu spordaki adrenalin diğer sporlardaki gibi değildir." dedi.
"Osmanlı'da 'çavgan' adı verilmiş"
Ciridin Orta Asya'dan Anadolu'ya uzanan bir gelenek olduğunu ve Osmanlı döneminde de sultanların bu oyunu oynattığını dile getiren Sayım, şunları kaydetti:
"Cirit, geçmişte savaşçıların ellerindeki mızrakları düşmana atma talimlerinden ortaya çıkan bir oyun. Mızrak atma antrenmanı daha sonra cirit oyununa dönüşmüş. Osmanlı'da buna 'çavgan' adı verilmiş. Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra ise cirit adını almış. Şu an yaklaşık 20 ilde bu sporla ilgilenen kulüpler var ama cirit, ağırlıklı olarak Erzurum ve Uşak'ta oynanmaktadır." AA