Abdurrahman Aydın, 6 Şubat'ta yaşanan Kahramanmaraş merkezli 7.7 büyüklüğündeki depreme, Hatay'da annesi Betül Günyaşar ile yaşadığı evde yakalandı.
Enkazda kalan anne ve oğlu, 15 saat sonra yaralı kurtarıldı. Hatay'da hastaneye kaldırılan Abdurrahman Aydın'ın, 3 gün sonra bacakları kesildi. Annesi ise doktorların müdahalesine rağmen kurtarılamadı.
Abdurrahman Aydın, daha sonra ambulans uçakla Ankara'ya sevk edilerek Hacettepe Tıp Fakültesi Hastanesi'nde tedaviye alındı. Burada yapılan tedaviyle sağlığına kavuşan Aydın, taburcu edildi.
İlk işi dalış yapmak oldu
Şimdi Ankara'da babası ve depreme anneannesinin evinde yakalanarak sağ kurtulan kız kardeşiyle birlikte yaşayan Abdurrahman Aydın, 15 yaşında başladığı tüplü dalış ve yüzme sporundan bacaklarını kaybetmesine rağmen vazgeçmedi.
Hastaneden çıktıktan sonra 2 kez Hatay'a giderek sürekli dalış yaptığı Samandağ'daki koyda dalış yaptı. Aydın, dalış yaparak depremin travmasını üzerinden atmaya çalışıyor.
"Bacaklarımı kesmeye karar verdiler"
Bir taraftan üniversite sınavına hazırlanan Aydın, deprem sırasında annesi kapıyı açmaya çalışırken binanın çöktüğünü ve enkaz altında kaldıklarını söyleyerek, "Ben annemi korumak için üstüne kapandım. Annemle enkaz altında kaldığımız süre zarfında bilinçlerimiz açıktı, dualar ettik. Babamın geleceğini biliyordum. Konuştuk, hep annemin bilincini açık tutmaya çalıştım, sorular sordum. Öğle saatinde babam geldi. Bize su getirdi. Ağzımla açtım suyumu, yüzümü yıkadım, su içtim. Sonra annemin yüzüne su döktüm ve su içirdim. 15'inci saatte babam yardım buldu ve askerlerle beraber olduğumuz yere geldi. Üzerimize kapı devrilmişti, kapının üzerinde de molozlar vardı, onları çektiler. Enkazdan çıkmamız yarım saat sürdü. Hatay Dörtyol Devlet Hastanesi'ne götürdüler. Hastane yıkılmıştı. Orada 3 gün bekledim ve bekledikten sonra bacaklarımı kesmeye karar verdiler" dedi.
"Hayallerimden vazgeçmedim"
Ardından Ankara'ya sevk edildiğini belirten Aydın, annesinin 8 Şubat'ta kalp yetmezliğinden öldüğünü 17 Şubat'ta öğrendiğini söyledi. 15 yaşından beri tüplü dalış ve serbest yüzme sporu ile uğraştığını ifade eden Aydın, şöyle konuştu:
"Depremden önce hedeflerim vardı ve o hedefleri hiçbir zaman kaybetmeyeceğim. Hala çabalıyorum. Hiçbir şey engel değil. Engelsiz hayat vardır. Depremden sonra da daldım. Dalma eğitimimi, içgüdümü hiçbir şeyimi kaybetmedim ve şu anda sporumdan memnunum. 15 metreye kadar dalabiliyorum tüple. Suyun altında insan ayrı bir dünyada. Ayrı bir keşif, gezegenin ortasındaymış gibi bir his veriyor insana. Hayallerimi, umutlarımı hiç bırakmadım. Hiçbir zaman da bırakmayacağım. İyi bir üniversite kazanıp, iyi bir okulda okuyup, iyi bir elektrik elektronik mühendisi olmak istiyorum. Ülkeme faydalı bir mühendis olmak istiyorum."
Hastanede protez takıldığını; ancak merdiven ve yokuş inme çıkma ile birçok şeyi yapamadığını söyleyerek, "Sadece düz yolda yürümemi sağlıyor. Özgürlüğüme kavuşmak, yeniden hayallerimin peşinden koşmak istiyorum. Daha 18 yaşındayım. Yapabileceğim çok şey var. Hayallerim, hedeflerim var. Bunun için daha nitelikli bir protez istiyorum" dedi.
Aydın, depremde kaybolan 'Gece' isimli kedisinin ise faciadan 115 gün sonra bulunduğunu, kedisine kavuştuğu için de çok mutluğu olduğunu söyledi.