Tarihi ve kültürel değerlerinin yanı sıra, isimleri Kur'an-ı Kerim'de geçen 25 peygamberden Zülkifl ile Elyesa peygamberlerin kabirlerinin bulunduğu, İslam dünyasının 5. Harem-i Şerif'i olarak nitelendirilen tarihi Ulu Cami gibi değerleriyle tek olma özelliğine sahip Diyarbakır, İslam hazinesi ile de hayranlık uyandırıyor.
Diyarbakır Olgunlaşma Enstitüsü bu manevi değerlerin korunması ve yaşatılması amacıyla Yenişehir Kaymakamlığının desteğiyle harekete geçti.
Fizibilite çalışmasının ardından kentteki türbe örtülerinin işlenmesi için Diyarbakırlı 10 kadın İstanbul'da geleneksel el sanatı "sim sırma" işlemeciliği eğitimi aldı.
Kahramanmaraş'ta yaptırılan özel gergeflerle kurulan atölyede çalışmalarına başlayan Diyarbakırlı kadınlar, ilk olarak Hazreti Süleyman Türbesi'nin örtüsünü işleyerek yeniledi.
Yoğun çalışma içindeler
2,5 ayda işledikleri örtüyü Diyarbakır'ın sahabelerce fethedilişinin yıl dönümü olan 27 Mayıs'ta Hz. Süleyman Türbesi'ne sermenin gururunu yaşayan kadınlar, Eğil ilçesindeki Zülkifl ve Elyesa peygamberlerin kabirlerinin örtülerini yenilemek için yoğun çalışma yürütüyor.
Ölçü ve taslak belirleme çalışmalarını tamamlayan kadınlar, kabirlerin üzerindeki yazı ve motifleri, özel seçilmiş kumaş üzerine sim sırma ipliklerle ilmek ilmek işliyor.
Diyarbakır Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Şirine Eronat, türbe örtülerinin yapımında kullanılan kumaş ve ipliklerin özel malzemeler olduğunu söyledi.
"Hayalimiz kumaşın Kabe'de serilmesi"
Diyarbakır Olgunlaşma Enstitüsü'nde 4 yıldır usta öğretici olarak görev yapan Özgür Uylar, puşideleri "Maraş işi" denilen çok eski bir teknikle hazırladıklarını belirtti.
Uylar, ilk olarak gergeflere belirlenen ölçülerde kumaşların gerildiğini, desenlerin çizildiğini ve sonrasında özel iplerle alttan ve üstten işleme tekniği ile nakışlama yapıldığını anlatarak, "Bundan sonraki hayalimiz bir parçada olsa işlediğimiz kumaşın Kabe'de serilmesi" dedi.
Yaptıkları işin manevi hazzını yaşadıklarını, örtülerin kabirlere serilmesi sırasında büyük mutluluk yaşadıklarını dile getiren Uylar, yüzlerce yıl sonrasına bir miras bırakacak olmanın apayrı bir duygu olduğunu söyledi.
"Manevi hazzı yüksek bir iş"
Ekipte yer alan usta öğreticilerden Eda Üşenir, bu gibi çalışmaları manevi duygularla gerçekleştirdiklerini belirtti.
Üşenir, "Eğil'deki peygamber kabirlerinin örtülerini de manevi bir gün olan Mevlit Kandili'ne yetiştirmeye çalışıyoruz. Gönüllü olarak fazla çalışıyoruz, işi yetiştirmek için. Çünkü manevi hazzı yüksek bir iş" dedi.
Kaynak: AA