Irk, din, dil ayrımı olmaksızın herkese açık bir etkinlik: İzcilik.
Bu gençlik hareketinin ülkemizde 107 yıllık bir geçmişi var. İzcilik, Osmanlı Devleti’nden başlayıp günümüze kadar ulaştı. Hala da on binlerce insan bu hareketin önemli bir parçası. Peki, izcilik nasıl ve ne zaman başladı?
İzcilik düşüncesini ortaya atan kişi Gillwell Lord'u Baden Powell'dı. İzciler ona kısaca “BP” diyor. İlk izci kampı, bundan 112 yıl önce yapıldı. Brownsea Adası’nda ilkleri başlatan Baden Powell, izciliğe nasıl başladığını şöyle anlatıyor:
“İngiltere sahillerinde dört kardeşimle birlikte bir deniz izcisi olarak dolaştığım günler, çocukluk yıllarımın en güzel anılarıdır. Gerçi bizler gerçek bir deniz izcisi değildik, çünkü o zaman deniz izciliği denilen bir şey yoktu. Daha sonra Güney Afrika’daki çatışmalarda tam bir izci gibi yaşama fırsatını buldum. Evet, bu yaşantı bana o denli zevk vermişti ki ‘Bunu neden ülkemin gençleri de tatmasın?’ diye düşündüm.”
1 Ağustos 1907’de 24 kişiyle atılan ilk adım, sadece 2 yıl sonra on binlere ulaştı. Bunun sebebi de Powell’ın “Erkek Çocuklar İçin İzcilik” kitabıydı. İlk kamptan 3 yıl sonra, kız izcilik çalışmaları da yapıldı. Bunu da farklı türde kamplar takip etti.
Küçük bir geziyle halka duyuruldu
Osmanlı Devleti’nde ise izcilik çalışmaları, 2. Meşrutiyet dönemine denk geliyor. O zamanlar adı “keşşaflık”tı. Bütün ilkeleri belirlenen izcilik, Osmanlı’da ilk olarak 1912 yılında yapılan küçük bir gezi çalışmasıyla halka duyuruldu.
22 Mayıs 1913’te toplanan izcilik kurulu, 35 maddelik bir yönetmelik hazırladı.
Rütbeler, izciliğin işleyişi, kuralları…
Hepsi yönetmelikte yer alıyordu. Ayrıca, Haziran 1913’te kurulan Türk Gücü Cemiyeti ile bugünkü izcilik çalışmaları başladı. Kazım Karabekir de izciliğin gelişmesine katkı sağladı.
“Daha iyi dünya için izcilik”
Aşkın Üçvet de bu hareketin üyelerinden biri. Kendisi 53 yaşında bir izci lideri. Aynı zamanda izci liderleri yetiştiriyor ve izcilikle ilgili çok büyük koleksiyona sahip.
“İzcilik bir yaşam biçimi bizler için. ‘Daha iyi bir dünya için izcilik’ diyoruz. İyi insan yetiştirmeyi amaçlayan dünyanın en büyük gençlik hareketi. Ülkemizde 1912 yılında Atatürk’ün destekleriyle Türkiye’de izcilik hareketi başladı.”
Armalar, fular bağları, telefon kartları, rozetler…
Aşkın Üçvet’in sahip olduğu izcilik koleksiyonu ise yılların birikimi. 12 yaşında başladığı izcilikte, pullardan, antikacılardan ve diğer izcilerden topladığı eşyalarla koleksiyon oluşturdu.
Pullar, armalar, fular bağları, telefon kartları, rozetler, fotoğraflar ve birçok farklı obje...
Bunların hepsini onun koleksiyonunda görmek mümkün. Aynı zamanda İzcilik Gönüllüleri Derneği Başkanı olan Üçvet, şunları söylüyor:
“Her katıldığımız kampta anı olarak arma verilir. 4 yılda bir yapılan izci olimpiyatlarına dünyanın her yerinden izciler katılır. 10 gün boyunca kendi kültürlerini tanıtırlar. Ben de dünya armalarını biriktiriyorum. Bu, işin en önemli noktası.”
İzcilerin hayatı boyunca uyması gereken kurallar var
Fular bağları da izcilerin kültürlerine rütbelerine ve yapılan etkinliğe göre farklılık gösteriyor. Aşkın Üçvet’in koleksiyonunda, Türk ve dünya izciliği için önemli belgeler de bulunuyor.
İzciliğin ant içerek başlandığını anlatan Üçvet, şunları belirtiyor:
“Ant içen kişinin artık hayatı boyunca uyması gereken kurallar var. İyi insan, iyi vatandaş, iyi yurttaş ilkesiyle hareket etmek. Bu çok kutsal. Süreç bu antla başlar ve devam eder.”
Kampın sorumluluğu izciye ait
Üçvet, eskiden okullarda ve törenlerde izciliğin öne çıktığını söylüyor ve izciyi şöyle tanımlıyor:
“Doğayı sever ve çevrede bulduğu çöpü toplar, yardım edilecek kişi varsa ona yardım eder. Tanımadığı kişilerle bulunduğu kamp ortamında farklı kültürler tanır.”
İzci olmak isteyen kişiler için sorumluluk bu işin bir parçası ve kişinin bu konuda gönüllü olması gerekiyor.
“Gece lider gelir ve der ki, ‘23.00-01.00 nöbeti senin’. Bütün kampın güvenliği size aittir artık. Herkes uyurken siz ateşin başında yarı uyur yarı uyumaz bir şekilde arkadaşlarınızın güvenliğini sağlarsınız. Sabaha kadar nöbet devam eder.”
Ulusal bir müzede sergilenmesini istiyor
Aşkın Üçvet için izcilik bir hayat tarzı. İzcilikteki en değerli anısını ise şöyle:
"İzciliğin kurulduğu, ilk kampın yapıldığı yer Brownsea Adası. 100’üncü yılında ilk kamp canlandırıldı. Dünyanın farklı ülkelerinden liderler davet edildi ve orada o kamp tekrar yapıldı. Sabahın ilk ışıklarıyla borazanla o gün canlandırıldı. Orada olmak benim için unutulmaz bir andı."
Onun en büyük isteği, “bireysel” bir koleksiyona sahip olmak yerine “ulusal” bir müzede bunların sergilenmesi.