1899'da Kerküklü Türkmen bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Ahmeddin Carlak, Kurtuluş Savaşına katıldı ve İstiklal madalyası ile ödüllendirildi.
Hayatını Yunan ordusunun yakıp yıktığı Manisa'yı yeşillendirmeye adayan Carlak, Spil Dağı'nı evi bildi.
Sayısız fidan dikti ve Doğayla iç içe yaşamı nedeniyle Manisa Tarzanı olarak anıldı.
Ünü tüm ülkeye yayıldı
Spil Dağında kurulu kulübesinde yaşayan Manisa Tarzanı, dağda bulunan topu her gün saat 12’de ateşliyordu. O kadar dakikti ki Manisalılar saatlerini bu topa göre ayarlıyordu.
Manisa Tarzanı'nın ünü, doğa sevgisini aşıladığı çocuklar ve gençlerle tüm ülkeye yayıldı.
Manisa Tarzanıyla olan anılarını anlatan Araştırmacı yazar Bedriye Aksakal şunları söylüyor:
Geriye yeşil bir miras bıraktı
"Evimizin arkası fidanlıktı. Çocukluğumuzda orada oynarken Tarzan mutlaka gelirdi. Bakın haa çocuklar ağaçları dallarını sakın ellemeyin, kırmayın. Sizin kolunuzu kırsak acır mı? O dallar da koldur, koruyun, derdi. O yeşil Manisa sanını alması Tarzan sayesindedir. Ne zaman ağaçları kesildi işte o zaman hastalanmaya başladı Tarzan, çok üzüldü."
Manisa Tarzanı'nın hayatı film ve kitaplara da konu oldu.
Araştırmacı Yazar Ali Haydar Aksakal, ''Tarzan bir simge haline gelmeli. Türkiye için, doğa için, insanlık için. Yeni Tarzanlara ihtiyacımız var" dedi.
Çıktığı yurt gezilerinde de yoğun ilgi gören Türkiye'nin ilk çevre korumacısı, 31 Mayıs 1963'te vefat etti. Geriye yeşil mirası kaldı.