Kuruluşu 1635 yılına dayanan ve 12 yıl önce gerçekleştirilen restorasyonla bugüne ulaşan iki katlı Tahmis Kahvehanesi, otantik havasıyla dikkat çekiyor.
Tarih boyunca şehrin birçok kültürel ve toplumsal olayına tanıklık eden kahvehane, Gaziantep'e gelen yerli ve yabancı turistlerin gözde mekanlarından biri.
Türk ve menengiç kahvesi içmek isteyenler, günün yorgunluğunu 4 asırlık mekanda tahta sandalyelerde oturarak atıyor.
Yaygınlaşan kafe kültürüne karşı gelenekleri yaşatan Tahmis Kahvehanesi, müzisyenlerin masaları tek tek dolaşarak Gaziantep'e özgü türküleri seslendirdiği "ikindi sazı" geleneğiyle de biliniyor.
Kahvehanenin işletmecisi Mehmet Bağcı, "tahmis"in kahvenin kavrulduğu yer anlamına geldiğini söyledi.
Gaziantep'in İpek Yolu üzerinde bulunduğu için kahvenin de ilk mekanlarından olduğunu belirten Bağcı, Yemen'den gelen kahvenin Tahmis gibi geleneksel mekanlarda servis edildiğini dile getirdi.
Bağcı, kahvehanenin 1635 yılında Türkmen ağası ve sancak beyi Mustafa Ağa tarafından Mevlevihane'ye gelir sağlaması amacıyla yaptırıldığını aktararak, gelirin çocukların okutulmasında ve hayır işlerinde kullanıldığını anlattı.
Yirminci yüzyılın başında iki büyük yangın sonrası kahvehanenin yeniden yaptırıldığını anlatan Bağcı, şöyle konuştu:
"Yemen'den kahve gelmediği dönemlerde Gaziantepli menengici keşfetmiş. Yabani fıstık menengiç, çekilip, kavrulup kahve haline getirilmiş ve bu şekilde insanların damak tadına uygun vaziyete getirilmiş. Tarihi Tahmis Kahvehanesi, buna şahitlik eden bir yapı olmuş. Öyle ki yerli, yabancı ziyaretçilerimiz, menengiç kahvesini Tahmis kahvesi olarak bilir. 'Tahmis kahvesi istiyoruz' derler. Biz menengiç kahvesi istediklerini anlarız."
Menengiç kafein içermiyor
Bağcı, menengiç kahvesinin kafein içermediğini ve antiseptik özelliği bulunduğunu vurguladı.
Kahvehanenin Bakırcılar Çarşısı ile Elmacı Pazarı gibi kentin tarihi mekanlarının yer aldığı bölgede bulunduğuna işaret eden Bağcı, "Buranın çekici bir özelliği var. Burası geçmişten gelen bir kültür merkezi. İnsanlar, burada dinlenmişler, dertlerini arkadaşlarıyla paylaşmışlar, sosyalleşmişler" dedi.
Bağcı, tarihi kıraathanede kütüphane ve kitaplık bölümleri de yer aldığını belirterek edebiyat toplantıları da yaptıklarını aktardı.
Kahvehaneye gençler ve kadınların da rahatlıkla geldiğini, çeşitli toplantılar gerçekleştirdiğini anlatan Bağcı, şunları söyledi:
"Ziyaretçiler burayı görünce, 'Neden kahve zincirleri gibi dünyanın her yerinde olmasın?' diyorlar. İnşallah bu kültür merkezini önümüzdeki dönemlerde İstanbul başta olmak üzere Türkiye'nin farklı şehirlerine taşıyacağız. Daha sonraki hedeflerimiz arasında Osmanlı Devleti'nin hüküm sürdüğü bölgelerde, Balkanlar'da ve Avrupa ülkelerinin bir kısmında, hatta Amerika'da şubeler açmak var. Biz kahveciliği Amerikalılardan daha iyi yaptığımıza inanıyoruz. Kültürümüzü oralara da taşıyacağız ve sevdireceğiz."
Dünyanın dört bir yanına kargoyla kahve satıyor
Bağcı, geçen yıl kurdukları "www.tahmis.com.tr" adresi üzerinden online satışa da başladıklarını dile getirerek, geleneksel yöntemlerle üretilen ve sadece kente gelenlerin tadabildiği Türk ve menengiç kahvelerini Türkiye'nin yanı sıra dünyanın dört bir yanına satmaya başladıklarını bildirdi.
İnternet sitelerinde çeşitli türlerde kahve satışı yaptıklarını anlatan Bağcı, "Hem kahvemizi ve kültürümüzü anlatıyoruz, hem de buraya gelemeyen insanlara kahve ulaştırmaya çalışıyoruz. Siparişleri ücretsiz, kargoyla adreslerine gönderiyoruz. Bu bizim için önemli. Türk kahvesi, menengiç kahvesi ve dibek kahvesi de denen Osmanlı kahvesini, tamamı orijinal kutularında insanlarımızın tüketimine sunuyoruz. Amacımız, Tahmis kahvesini dünyaya tanıtmak" dedi.
"İsteyenlere ücretsiz, tanıtım amaçlı da gönderebiliyoruz"
Bağcı, Türkiye'nin bütün illerinden rağbet gördüklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Özellikle İstanbul kahveyi çok seviyor. İstanbul'da diğer kahvelere iyi bir rakibiz. Gençlerimiz, üniversite öğrencileri, bu kahveyi görünce muhakkak istiyor. Yine İzmir, Ankara, Bursa ve Antalya'dan yoğun bir talep var. Online satışımız yurt dışına yönelik olarak da faaliyette. Yurt dışından da özellikle Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak gibi Ortadoğu ülkelerine, aynı zamanda Balkan ülkelerine, Macaristan, Yunanistan ve Ukrayna gibi kahvenin daha çok tüketildiği bölgelere kahve satışımız devam ediyor. İsteyenlere ücretsiz, tanıtım amaçlı da gönderebiliyoruz. Türk ve menengiç kahvelerini tanısınlar istiyoruz. Avrupa ülkeleri kahveyi bilmezken, Amerika kahveyi bilmezken Osmanlı ve Gaziantep kahveyi biliyordu. Biz onlara bunu tanıtacağız inşallah."
Mehmet Bağcı'nın oğlu Selim Bağcı da Tahmis Kahvehanesi'nin Türkiye'nin en eski Osmanlı kıraathanesi olduğuna dikkati çekerek şöyle devam etti:
"Son zamanlarda Türkiye'de üçüncü nesil kahvehaneler var ama biz eski geleneği devam ettiriyoruz. Tabii zamana ayak uydurmak zorundayız ama mümkün oldukça gelenekleri ve görenekleri devam ettirerek bunu yapıyoruz. Hafta sonları ikindi sazı, Ramazan'da Hacivat Karagöz gösterileri ve edebiyat toplantılarıyla hem Gazianteplilere hem de diğer şehir ve ülkelerden gelen misafirlerimize hizmet etmeye devam ediyoruz."
Bağcı, özellikle İstanbul ve diğer bazı kentlere toptan kahve de gönderdiklerini kaydetti.
Kaynak: AA