Denizli merkezine 76 kilometre uzaklıkta Yazır Mahallesi meydanında bulunan Hacı Ömer Ağa Camii, Selçuklu döneminin mimari özelliklerini yansıtıyor.
Duvar çizimleriyle Anadolu'daki tarihi camiler içerisinde farklı bir yeri bulunan ibadethane, dışarıdan bakıldığında sade bir yapıya sahip. Ancak içine girildiğinde adeta bambaşka bir dünyaya açılıyor.
Duvar ve tavanlarında çiçek, gül, lale, karanfil, üzüm, armut, elma, nar ve karpuz resimleriyle süslü Hacı Ömer Ağa Camii, farklı atmosferiyle ziyaretçilerini etkiliyor.
Farklı süslemelere sahip
Döneminin tüm orijinal özelliklerini koruyan 13. yüzyıl Selçuklu camilerinin devamı olarak nitelendirilen caminin, 2003 yılında Aydın Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından basit onarımın ardından 2015 yılında restorasyonu tamamlandı.
Cami, farklı süslemelere sahip olması nedeniyle her yıl yurt içi ve yurt dışından çok sayıda kişi tarafından ziyaret ediliyor.
Restorasyon sonrası turizme kazandırılan tarihi cami, gelecek nesillere bırakılacak önemli bir eser olarak değerlendiriliyor.
"Camiye ilgi her geçen gün daha da artıyor"
Acıpayam Belediye Başkanı Hulusi Şevkan, ibadethanenin, mimari ve süsleme özellikleriyle 13. yüzyıl ağaç direkli Selçuklu camilerini hatırlattığını söyledi.
Cami içerisindeki duvarların süslemesinin üç sıra halinde çizildiğini ve resimlerde minyatür üslubunun ağırlığının hissedildiğini belirten Şevkan, panolardaki resimlerde gösterişten kaçınılarak daha ferahlatıcı bir atmosfer oluşturulmaya çalışıldığının gözlendiğini vurguladı.
Yurt dışından gelen ziyaretçilerin camiyi görmek için Acıpayam'a geldiğini anlatan Şevkan, şöyle konuştu:
"Caminin ahşap tavanı çıtalarla küçük karelere ayrılmış. Bu karelere belirli aralıklarla serpiştirilmiş bitki motifleri çizilmiş. Kök boyasıyla yapılan motiflerde yer alan bütün meyve, sebze ve bitkilerin bu bölgede yetiştirilen ürünlerin birer kopyası olduğunu görüyoruz. Camiye ilgi her geçen gün daha da artıyor. Tur otobüsleriyle gelen yabancı turistler haftanın belirli günleri gelerek burayı görme şansı yakalıyor.''
"Farklı sanatsal yorumlarla geliştirilmiş"
Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Turgut Tok ise, caminin, duvar ve tavanda yer alan süslemeleriyle döneminin gözde örneklerinden birisi olduğunu vurguladı.
Duvarlardaki resimlerde minyatür üslubun ağırlığını hissettirdiğini söyleyen Tok, "Cami, Selçuklu dönemi ahşap cami geleneğinin bir örneğidir. Bu gelenek, 18. ve 19. yüzyıllarda farklı sanatsal yorumlarla geliştirilmiştir. Cami bu dönemin önemli bir eseri. Anadolu'da örneği az kalan caminin iç süslemelerinde minyatür tarzı renkli figürler, bitki ve ağaç motifleri, cami ve külliye tasvirleri bulunuyor" dedi.
Hacı Ömer Ağa Camii İmam Hatibi Ali Okutucu da resimlerle süslü caminin ziyaretçi akınına uğradığını belirtti.
Yabancı misafirlerin de camiyi görmeye geldiğini anlatan Okutucu, "İçeri girdikten sonra 1-2 saat kalanlar oluyor. Bu yıl da 3 bin kişi camiyi ziyaret etti" diye konuştu.
Kaynak: AA