Bazen yabani bir hayvan türü, bazense doğada koruma altındaki bir bitki...
Ülkemize özgü türler, biyokaçakçılar tarafından yurt dışına kaçırılıyor. Türkiye'nin genetik kaynaklarından yasa dışı yollarla faydalanmaya çalışan biyokaçakçılar, pek çok farklı canlı türüne ev sahipliği yapan bu renkli ekosistemi sıkı takipte.
Ülkemizde, son 5 yılda karşılaşılan vakalarda özellikle orkide, kelebek gibi bitki ve böcek türleri yurt dışına kaçırılmaya çalışıldı. Engerek yılanları, soğanlı bitkiler ve salep de biyokaçakçıların hedefleri arasında.
Ekosistem tahribatına neden oluyor
Biyokaçakçılar, canlı türlerini farklı ülkelere götürmek için çeşitli kılıflar kullanıyor. Turist, araştırmacı veya uzman kimliğiyle, Türkiye’nin renkli ekosistemindeki örnekleri yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırmaya çalışan biyokaçakçılar; ekosistem tahribatına sebep oluyor.
Örneğin; kelebeklerin doğadan toplanması, çiçeklerin polenlerinin taşınamamasına, böylece bitkilerin tohum verememesine ve çoğalamamasına neden oluyor. Bitkilerin çoğalamaması ise bitkilerle beslenen diğer türlerin yaşamını tehdit ediyor.
Biyokaçakçılığı nasıl önleyebiliriz?
Bu yasa dışı girişimleri önlemek için 2013'te "Biyokaçakçılıkla Mücadele Projesi" başlatıldı. Çalışmalar, 2 yıl içinde 81 ile yayıldı.
Proje kapsamında oluşturulan veri sistemi sayesinde Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma ve Gümrük Muhafaza ekipleri aynı anda vakalardan haberdar oluyor ve hızla tespit ediyor.
Arazide yabancıların doğadan canlı örneklerini topladığını gördüğünüzde, ALO 156 Jandarma İmdat Hattı’nı arayarak ihbarda bulunabilirsiniz.
13 yılda 80 biyokaçakçılık vakası
2007-2020 yılları arasında 80 biyokaçakçılık vakası belirlenirken, 21 farklı ülkeden 147 kişiye de para cezası kesildi.
Bu kaynaklar yurt dışında gıdadan savunmaya kadar pek çok farklı sektörde yeni ürünler elde etmek için kullanılıyor.
Türkiye'deki doğal zenginliğin Avrupa'daki biyoçeşitliliğinin tamamına eş değer olduğu da göz önüne alındığında, biyokaçakçılıkla mücadelenin ülkemiz için önemi de ortaya çıkıyor.