Muş'a 48 kilometre uzaklıktaki köyde 3 yıldır müdür yetkili öğretmen olan Hazal Ateş Özden, öğrencilerinin iyi bir eğitim alması için verdiği mücadelenin yanında köy sakinleriyle kurduğu iletişimle herkesin gönlüne dokunuyor.
Köylülere imkanları doğrultusunda yardımcı olan, özel günlerinde yalnız bırakmayan Özden, köydeki okuma yazma bilen kadınların oranının yükselmesi için mücadele veriyor.
11 kadına okuma yazma öğretti
Boş zamanlarında yanına aldığı yazı tahtasıyla evleri dolaşan fedakar öğretmen, belirlediği program doğrultusunda kadınlara dersler veriyor.
Kimi zaman kadınları bir araya getiren kimi zaman zaman da tek tek evlere giden Özden, 11 kadının okuma yazma öğrenmesini sağladı, daha önce eğitim alan onlarcasının da kendilerini geliştirmelerine katkı sundu.
"Kapı kapı dolaşıp onları ziyaret ediyorum"
Köyde görev yapmaktan mutluluk duyduğunu, insanlarla güzel ilişkiler kurduğunu anlatan Özden, şunları söyledi:
"Okuma yazma bilmeyen kadınlara sıfırdan eğitim veriyorum, daha önce okula gidenlerinde kitap okuma seviyesine gelebilmelerini sağlamaya çalışıyorum. Kadınlarla bir araya gelmek, onlara bir şey vermek bana da iyi geliyor. Çay, kahve eşliğinde samimi bir ortamda hem eğitim yapıyoruz hem de keyifli zaman geçiriyoruz. Kadınlar çocuklarından ve ev işlerinden dolayı okula gelemiyorlar. Bu sebeple yazı tahtamı alıyorum, kapı kapı dolaşıp onları ziyaret ediyorum. Onlar da sıcak bir karşılamayla beni evlerine davet ediyorlar. Bu sürecimiz güzel ilerliyor, umarım daha çok kadına ulaşır ve onların ruhuna dokunabilirim."
"Kimseye muhtaç olmadan kendi işlerini görebiliyorlar"
Okuma yazma öğrenen kadınların özgüvenlerinin de yerine geldiğini belirten Özden, "Bu süreçte 11 kadına okuma yazma öğrettim. Birine muhtaç olmadan kendi işlerini görebiliyorlar. Kadınlar okuma yazma öğrendiğinde kendi öğrencilerim okumayı sökmüş gibi seviniyorum. Çarşıya ya da hastaneye gittiklerinde kimseye sormadan kendi başlarının çaresine bakabilmeleri çok hoşuma gidiyor. Daha önce eğitim verdiğim velim, okuyabildiğini ve artık kendi sürecini yönetebildiğini dile getirmişti, ben de çok sevinmiştim. Bir evde toplandığımız kadınlarla hem kitap okuyoruz, bazen de birbirimizle dertleşiyoruz. Onlar da bana çok iyi geliyorlar" dedi.
"Kitap okuyabiliyorum, mesaj yazabiliyorum"
Tepe köyünde yaşayan 45 yaşındaki Ceyhan Baykara ise yavaş yavaş kendini geliştirdiğini ve telefonda mesaj yazmaya başladığını anlatarak, şöyle konuştu:
"Çocuklarım başka ilde okuduğu için onlara mesaj yazamıyordum. Hocamızın sayesinde her şeyi öğrendik. Şimdi okuma ve yazmayı rahatlıkla yapabiliyorum. Daha güzel kitap okuyorum. Hazal hocamızı çok seviyorum. Ne zaman kapıya geldiyse çok seviniyoruz. Çocuklarımızdan ve ev işlerinden dolayı okula gidemiyoruz. Hazal hocamız kapımıza kadar gelip bize ders veriyor. Artık kitap okurken zorlanmıyorum. Öncesinden bunları yapamıyorduk."