Engelli çocukların temel yaşam becerilerini kazanması ve ev hayatında ihtiyaç duyacakları işleri kendi başlarına yapmayı öğrenmeleri için kurulan "uygulama evi", onları hayata hazırlıyor.
Mutfak, salon, banyo ve yatak odasından oluşan evde, televizyondan ütü masasına, yemek masasından buzdolabına, yataktan çamaşır ve bulaşık makinelerine kadar bir evde olması gereken her eşya bulunuyor.
Özel çocuklar, burada kendilerini evinde hissederek öğretmenleri eşliğinde kendilerine yaşamları boyunca lazım olacak bazı becerileri elde ediyor.
Farklı yaşlardaki engelli çocuklar, yataklarını topluyor, kıyafetlerini katlıyor, kirli kıyafetleri çamaşır makinesine atıyor, yıkanmış kıyafetleri ütüleyip dolaba asıyor.
Karınları acıktığında tost ya da makarna yapan öğrenciler, yemekten sonra kendilerine çay demliyor. Elektrikli süpürge ile evi süpüren çocuklar, dinlenme zamanlarında koltuğa oturup televizyon izliyor.
Çocuklar evin dışında ise okuldaki atölyede atık malzemelerden çeşitli ürünler yapıyor.
"Veliler teşekkür ediyor"
Okul müdürü Hakan Emrah Bodur, okulda orta ve ağır düzeyde 206 zihinsel engelli ve otizmli öğrenci olduğunu, bu çocukları hayata hazırladıklarını anlattı.
Çocuklara günlük yaşam becerileri kazandırdıklarını, toplumsal uyumlarını artırmaya çalıştıklarını belirten Bodur, okulda uygulama evi oluşturarak ev ortamında, alışık oldukları sistem içinde eğitim verdiklerini söyledi.
Bodur, "Bu öğrencilerimizin hayatta kalabilmeleri, kendi başlarına hayatlarını idame ettirebilmeleri ve hayata ayak uydurabilmeleri için hizmet veriyoruz. Bu yüzden evdeki hayatlarını okula getirmemiz gerekliydi" dedi.
Ev ortamındaki eğitimden velilerin de memnun olduğunu vurgulayan Bodur, şöyle konuştu:
"En büyük desteği onlardan gördük çünkü çocuklara evde öğretemedikleri bütün bilgiler burada onlara oyun ve eğitim olarak eklendiği için evde de adapte oluyorlar. Velilerimiz artık 'evi süpürürken kızım bana yardım ediyor', 'bulaşıkları yıkarken oğlum bana yardım ediyor' diyerek teşekkür ediyor."
"Yaşatarak öğretiyoruz"
Hakan Emrah Bodur, engelli çocuğa sahip anne babaların "benden sonra çocuğum ne olacak" kaygısına dikkat çekerek şunları söyledi:
"Biz o tereddütü ortadan kaldırmak için hizmet veriyoruz. Annesinden, babasından hatta bir başkasının yardımına muhtaç olmadan hayatta ve ayakta durabilmek için burada bizim öğrencilerimiz. Burada tabii ki akademik başarı üzerinde çalışıyoruz ama daha önemli olan şey şu ki hayatta ayakta kalmak. Sokakta büyüklerimiz, arkadaşlarımız bize belki merhametle, acıyarak bakıyor ama bizim buna ihtiyacımız yok. Benim öğrencilerim kendi kendine başarabilme yetisine sahip. Biz bunu onlara yaparak, yaşatarak öğretiyoruz."
Kaynak: AA