Balık tuttuğu sandalına konan leyleği beslemesiyle başlayan dostluk hikayesi 11 yıldır aralıksız süren Adem Yılmaz, ve Yaren leyleğin ünü ülke sınırlarını aştı. 2011 yılında Avrupa Tabiat Mirası Vakfı tarafından, "leylek köyü" seçilen Bursanın Karacabey ilçesine bağlı Eskikaraağaç, bu dostluk hikâyesiyle birlikte hareketli günler yaşıyor.
Köy için bir dönüm noktası olan hikâye doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş’in fotoğraflarıyla başladı. Bu sıcak dostluk kısa sürede büyük ilgi çekince köy cazibe noktalarından biri haline geldi.
“O karnını doyuruyordu ben de rızkımın peşinde koşuyordum”
Ziyaretçileri duvarları süsleyen leylek görsellerinin karşıladığı Eskikaraağaç köyünde Adem Yılmaz gününün çoğunu Ulubat gölüne açılan küçük bir iskelede geçiriyor. Yaren leylek ile dostluğunun başladığı günü hala coşkuyla anlatıyor.
“Yaren leylekle 2011 yılında tanıştık. Bursa’da çalışıp emekli olup köyüme geldim ve balıkçılık yapmaya karar verdim. Mart ayında balığa çıktım, bir leylek kayığıma kondu. Karnının aç olduğunu düşünüp ağımdan çıkan balıklardan leyleğe ikram ettim. Yiyip karnını doyurdu ve uçup yuvasına gitti. Ertesi gün aynı saatte yine kayığıma koydu ve yine besledim. Mart ayından ağustos ayının sonuna kadar her sabah yaren leylek kayığıma gelip kondu. O karnını doyuruyordu ben de rızkımın peşinde koşuyordum. O yazımız böyle geçti.”
Bu sıra dışı hikâyeyi doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş belgeleyince hem kendisinin hem de Yaren leyleğin ünü yayılmış.
“Öncesinde her köy gibi bir köy yeriydi. Çok fazla tanıyan ve gelen yoktu. Alper Tüydeş köyüme gelip beni yaren leylekle görüntüledi. Fotoğraflarımızı çekip sosyal medyada yayınlayarak bizi Türkiye’ye tanıttı. Bu yüzden son 6 yılda köyümüz misafirlerle dolup taşıyor.”
“Bizim köyün tanıtımı da Yaren leylek ve Adem amcayla oldu”
Yaklaşık 250 kişilik bir nüfusa sahip olan köyün tamamını yarım saatlik bir yürüyüşle gezmek mümkün. Hayvancılığın pek yaygın olmadığı Eskikaraağaç’ta köylülerinin gelir kaynağın tarım ürünleri oluşturuyor. Köyde kışların çok daha sakin ve tenha geçirdiğini söyleyen Eskikaraağaç muhtarı Rıdvan Çetin; Adem amca ve Yaren leyleğin tanınmasından sonra köy ekonomisinin geliştiğini anlatıyor.
“Özellikle leyleklerin gelmesiyle birlikte köyde yerli ve yabancı turizm potansiyeli artıyor. Buraya turistlerin gelişinin çoğalması Yaren leylek ve Adem amcanın duyulmasından sonra başladı. Bizim köyün tanıtımı da Yaren leylek ve Adem amcayla oldu. Zaten şu an Yaren leyleğin gelişini sadece biz değil Türkiye merak ediyor. Yaşanan bu yoğunluğun köy ekonomisine de katkısı oluyor. Belediyemizin yaptığı, kadınların gözleme ve çay sattığı tesislerimiz var, kayık turları var, insanların bir de doğa ve köy ürünlerini sattığı yerler var. Bu köyde her şey yetişiyor, tarhanasından salçasına kadar kadınlarımızın el emeğidir. Bunları da pazarlıyorlar ve bütçelerine katkıları oluyor.”
“Leylek bizim simgemiz, umudumuz”
Eskikaraağaç köyünün leyleklerle buluşması yeni değil. Köyün eskilerinden olan Ali Osman Gülenç çocukluk yıllarında da köyde çok sayıda leylek olduğunu, insanların leyleklerle iç içe yaşadığını ancak o yıllarda köyün bu kadar ziyaretçi çekmediğini söylüyor.
“Bu leylekle beraber artık çok kalabalık oluyor köyümüz. Eskiden böyle değildi. 10 sene 15 sene önce kimse bilmezdi. Şimdi cumartesi Pazar günleri özellikle gözlemedir, çaydır. Bu leylek esnafa da iyi iş yaptırıyor. Onlar da sebeplenebiliyor. Gelen giden arttı. Kayıkçılarımız var gölün etrafında insan gezdiriyor, köyü tanıtıyorlar. Yani bize bu leyleğin çok katkısı oldu. Artık bekliyoruz leylek ne zaman gelecek diye. Adem abiye soruyoruz leylek geldi mi diye. Lelyek bizim simgemiz, bizim umudumuz. Leylekle tanındık biz.”
Müze ve leylek gözlem kulesi farklı bir deneyim sunuyor
Halk arasında Leylek köyü olarak da bilinen Eskikaraağaç köyünün leylekler ile ilişkisi oldukça eski. Göç yolu üzerinde bulunan köyün hemen girişinde bulunan Eskikaraağaç Köyü Yaban Hayatı ve Kuş Müzesi ve kuş gözetleme kulesi ziyaret edenlere farklı bir deneyim sunuyor. Müze’de bölgede yaşayan birçok canlıyı yakından görerek onlar hakkında bilgi edinmek mümkün.
Kuş gözlem kulesi de ziyaretçilere panaromik bir manzara eşliğinde sayısız leylek yuvasıyla eşsiz bir görsellik sunuyor. Ancak gelenlerin esas ilgi odağı Adem Amca ve Yaren leylek.
Kurgu: Cihan Karaahmetoğlu