Aile kurmanın ilk adımı evlilik… Uzun ömürlü ve sağlıklı evlilikler herkesin temennisi ancak, modern zamanların sorunlarından biri de bunu sağlayamamak…
Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2022 yılı verilerine göre, geçen yıl boşanma sayısı bir önceki yıla göre yüzde 2,9 artışla 180 bin 954'e yükseldi. Çiftler arasında yaşanan anlaşmazlıkların birçok nedeni var. Belki de çoğu, doğru iletişim yöntemleri ile çözülebilecek sorunlardı. Ancak karı koca arasında sağlıklı diyalog sağlanamadığından süreçler boşanma ile noktalandı.
Sevgi ile başlayan evlilik yolculuğunun boşanmayla sonlanmaması için çiftlerin özveride bulunması ve birbirini doğru anlaması önemli. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, evlenmeyi düşünen çiftlere bu konuda yardımcı olabilmek adına 2013 yılında Evlilik Öncesi Eğitim Programı’nı başlattı.
Evlilik ve aile hayatını bir bütün olarak görebilmek, birbirleriyle doğru iletişim kurabilmek için gereken temel becerileri kazanmaları amacıyla hazırlanan eğitim programı, alanının uzmanları tarafından veriliyor.
Eğitime 10 yılda 1,6 milyon kişi katıldı
Evlilik Öncesi Eğitim Programı’nın temel metinleri ve görsel materyalleri Aile Eğitim Programı (AEP) ünitelerinden seçilerek oluşturuldu. Program; Evlilikte İletişim ve Yaşam Becerileri, Evlilik ve Sağlık, Aile Hukuk Rehberi ve Evlilik Öncesi Eğitim El Rehberi olmak üzere toplam dört kitaptan oluşuyor. 2013 yılından günümüze kadar yaklaşık 1,6 milyon kişi bu eğitimden faydalandı.
Eğitimlere evlenecek olan da katılıyor, evliler de
İstanbul Bağcılar Sosyal Hizmet Merkezi’nde düzenlenen eğitim programına misafir oldu. Öncelikle katılımın yüksek olduğunu belirtmekte fayda var. Katılımcılar arasında gençler de vardı, yaşlılar da… Evlilik hazırlığında olanlar da, yıllarca evli olup eşiyle ilişkisini daha sağlam temellere oturtmak isteyen de…
Öncelikle merkez çatısı altında eğitim veren Uzman Psikolog Cansel Başak Türk ile konuştuk. Sağlıklı aile ortamı olabilmesi için öncelikle sağlıklı birer eş ilişkisinin olması gerektiğine vurgu yapıyor Cansel Başak Türk.
“Evlenmeden önceki süreçte hem kişilerin kendilerini bir tanıması gerekiyor önce, sonra karşısındakini tanıması gerekiyor. Kendisini ve karşısındakini iyi bir şekilde tanıdıktan sonra bakması gereken bazı genel şeyler var. Ortak bir çözüm noktasında buluşabiliyor muyuz? Aynı dili konuşabiliyor muyuz? Bunlara bakılması önemli”
Eğitimlerin, çiftler arasındaki sağlıklı ilişkiyi sağlamada kişilere yol gösterdiğini dile getiriyor. Eğitimin çerçevesini anlatıyor:
“Hayat arkadaşımı nasıl tanımalıyım? Nasıl seçmeliyim? Problem olduğunda problemi nasıl çözmeliyim? Nasıl bir etkili iletişim kurabilirim? gibi çeşitli konulardan oluşan bir program.”
Cansel Başak Türk, eğitimlerin keyifli geçtiğini anlatıyor. Bunu da hayatın içinden bir konu olmasına bağlıyor. Kadınların erkeklere oranla daha fazla ilgi gösterdiğini söylüyor. Eğitimlere halihazırda evli olup, eşiyle daha güçlü bağlar kurmayı isteyenler de katılabiliyor.
“Bu eğitimleri almak isteyenler sosyal hizmet merkezlerimize ya da il müdürlüklerimize başvuru yapabilirler. Bize zaten bilgiler gelir ve biz kendileri ile iletişime geçeriz eğitim konusunda ve eğitim düzenleyeceğimiz zaman haber veririz. İsteyen herkes katılım sağlayabilir.”
Evlilik ile ilgili eğitim, katılımcıların bakış açısını değiştiriyor
Bağcılar’da minibüs şoförlüğü yapan Hamit Çelik, eşiyle eğitim programına katılan isimlerden. Tesadüf sonucu programa katıldığını söylüyor. Eğitimden edindiği bilgilerin kendisine ve eşine katkı sağladıüı görüşünde.
“Ben 21 yıldır evliyim. Aileler bu tür programlara katılması çok güzel. Karı koca ilişkilerindeki bütün iyi şeyler çocuklara yansıyor.
Evlilikte illa ki sıkıntılar olur. Sorunları öngörebilmek ve çabuk çözebilmek yani uzatmadan çözebilmek en doğrusudur.”
Yakın zamanda nişanlanan ve nikah için gün sayan Hanım Beyazkaz da katılımcılar arasındaydı. Eğitim olacağını duyunca merak edip geldiğini söylüyor.
“Çok yararlı oldu. Çok mutlu oldum. Nişanlımla tartışmalar yaşadığım zaman empati kuramıyordum. Buradaki eğitim bu konuda bana katkı sağladı. Aslında onunla o anki sorunu çözmek için biraz beklemek gerekiyormuş. Yani karşılıklı empati bunun için çok önemliymiş. Bunu anladım.
Bu eğitimden sonra benim gibi olan insanlara da şunu söylemek istiyorum. Kesinlikle birbirinizi dinlemeden birbirinizi anlamadan hiçbir şekilde birbirinize karşılık vermeyin. Dinlemeyi öğrenin, sevmeyi bilin ve mutlu kalın…”