UNESCO tarafından dünyanın 8. mutfağı olarak geçtiğimiz aylarda tescillenen ve Türkiye'nin bu alanda tek kenti olan Gaziantep, farklı lezzetleriyle ramazan sofralarına hem görsellik hem de zenginlik katıyor.
Türkiye'nin "lezzet başkenti" konumundaki şehirde, vatandaşlar iftar ve sahur sofralarında genellikle et ve hamur işi yemekleri tercih ediyor. İftarda, yuvalama, içli köfte, çiğ köfte ve kebap çeşitlerini sofralarından eksik etmeyen vatandaşlar, ilerleyen saatlerde beyranı, tatlı olarak da kentle özdeşleşmiş baklavayı tercih ediyor.
Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentin tarihi İpekyolu üzerinde bulunduğunu ve bundan dolayı tarih boyunca avantajlı konumda olduğunu söyledi.
Kentin İpekyolu'nun getirdiği kültürel zenginliği günümüze kadar taşıyabilen ender şehirlerden biri olduğunu belirten Şahin, "Buradaki İpekyolu tüm medeniyetlere en güçlü dönemini yaşatmış. Tabi bununla birlikte her medeniyet burada kendi yemek kültürünü getirmiş, dolayısıyla buranın sofrası oldukça zengindir. Bizim sofranın çeşitliliği kendiliğinden olan bir şey değil. İnsanlık tarihi kadar eski bu medeniyet, bu çeşitliliği oluşturuyor." dedi.
Bölgede yetişen ürünler ve bunlardan elde edilen baharatların yemeklere ayrı bir lezzet verdiğine değinen Şahin, gastronomi kenti olduktan sonra kentte lezzet yemek işletmecilerinde ayrı bir heyecan ve yoğunluk oluştuğunu aktardı.
Kentte 22 yıldır lokanta işleten Mustafa Yeşilgöz de ramazanda özellikle iftarla sahur arasında ciddi bir yoğunluk yaşadıklarını ve en fazla yöresel lezzetlerin tüketildiğini dile getirdi.